İşte CZ’nin Başarısının Ardındaki İlkeler

Son dönemin en çok konuşulan isimlerden Çin-Kanadalı bir iş insanı Zhao, Nisan 2018 itibarıyla ticaret hacmi bakımından dünyanın en büyük kripto para borsası olan Binance‘in kurucusu ve CEO’sudur. Bu kadar büyük başarılara imza atan CZ’nin başarılarının ardında bir takım ilkeleri de olabileceğini düşündük ve sizler için CZ’nin başarı ilkelerini araştırdık.

İşte CZ’nin başarısının ardındaki ilkeler:

1.Genel İlkeler

Adil olmak

Bu, kişisel ilişkilerden iş arkadaşlarına ve iş anlaşmalarına kadar hayatın birçok yönünü kapsayan geniş bir ilkedir. İnsanlara adil davranmaya inanıyorum. Başkalarından faydalanmayın ve başkalarının da sizden faydalanmasına izin vermeyin. Bu dengeyi sağlayamazsanız, hayatta çok uzağa gidemezsiniz. Söylemesi yapmaktan daha kolay. Herkes özneldir ve kendi lehine biraz çarpıktır. Buna direnmeniz ve mümkün olduğunca objektif olmanız gerekir.

Uzun vadeli, kazan-kazan, ilişkiler veya anlaşmalar oluşturun

Başarı uzun vadede inşa edilir ve sağlıklı uzun vadeli ilişkiler sürdürmek için, uzun vadeli kazan-kazan ilişkileri oluşturmalı ve bunlara dahil olunmalıdır. Bir anlaşmanın mantıklı olması için her iki tarafın da yararına olması gerekir. Daima karşı tarafın karşılığında ne alacağını sorgulayın. 

Tek taraflı anlaşmalar uzun sürmez ve her zaman birlikte çalışmak için yeni (zayıf) ortaklar aramanız gerekir.
Kısa vadeli başarılar küçüktür. Kısa vadeli kazanımlara karşıyım . Genellikle olumsuz uzun zaman sürebilecek etkileri vardır ve bu durum sizi,uzun vadeye odaklanmaktan alıkoyar.

Uzun vadeli, daha büyük kazançlar hedefleyin.

Bu kısımda CZ sizler için bilgi edinebileceğiniz bir içerik sunuyor :

Sonsuz oyunu oynayın ( https://simonsinek.com/books/the-infinite-game/ ).

Burada “kısa vadeli kazanç” ile bir defalık kısa vadeli kazançlardan bahsediyorum. Daha büyük ve uzun vadeli bir hedefe doğru ilerleyen artırımlı kazançlarla karıştırılmamalıdır. İkincisine çok ihtiyaç var.

Kötü” ilişkilerden kaçının

Değerlerinizi veya misyonunuzu paylaşmayan ve önemsemeyen, etik olmayan insanlar var. Onları hayatınızdan çıkarın ki sizlerin zamanını boşuna harcamasınlar.

Bazı insanlar ”aşırı bakım isteyen” tiptedirler. Sürekli olarak sizin ilginize ihtiyaç duyarlar, küçük bir şeye üzülürler, sizinle konuşma ihtiyacı duyarlar veya ne kadar önemli ve iyi olduklarını onlara tekrarlamanıza ihtiyaç duyarlar. Bunda yanlış bir şey yok ama ben (CZ) onlarla başa çıkamam. Sadece az bakım gerektiren ve kendine güvenen insanlarla uğraşırım.

Bir de “geveze” tipler var. Yine, bunda yanlış bir şey yok. Ama hayatımın bu aşamasında sohbet etmeye vaktim yok. Ben de bu tiplerden kaçınırım.

Etik olmak

Asla etik sınırları aşma. Her zaman geri gelir ve seni ısırır. Kullanıcılarla ilgilenirken her zaman doğru olanı yapın, kolay olanı değil. 

Odaklanmış olmak

Odaklanmak, çok çalışmanızı sağlar. Dikkatinizi dağıtan şeyleri hayatınızdan çıkarın. 

Benim pek fazla hobim yok. Her gün 30 dk spor yapıyorum. Korunması gereken çok fazla fiziksel eşyam yok. Zamanın maliyeti yüksektir. Maliyeti yüksek zaman aralığında aşırı bilgi yüklemesi olan bir dünyayla karşı karşıya olsak da, fırsatlara olabildiğince odaklanmaya çalışın. 

Pozitif olmak

Aile ve arkadaşlarla ilişkiler ya da iş sorunları olsun, hepimiz hayatta birçok zorlukla karşı karşıyayız. Olumlu bir tutuma sahip olmak genellikle olumlu sonuçlar verir. Tam olarak neden olduğundan emin değilim, ama dünya sadece bu şekilde çalışıyor.

Bir söz kafama takıldı ve yıllar boyunca bana çok yardımcı oldu.

“Bir vadinin dibine indiğinizde ne yaparsınız? Yürümeye devam et, kurtulacaksın.”

Ayrıca, etik olanı yaptığınızı biliyorsanız, tüm olumsuzluklar ortadan kalkar. Pozitif enerjiniz olacak. Bu, etik olmanın en önemli faydalarından biridir.

Sahip Olmak 

Doğru zihniyet, hayatta başarı için bir ön koşuldur. Sorumlu olun ve yaptıklarınızdan gurur duyun. 

Sadece görevleri yapmayın. Sadece duvara tuğla koymayın. Katedrali inşa eden adam ol . “Katedral inşa ettiğinizi” düşünmüyorsanız, farklı bir iş aramalısınız.

Bir şey yapacaksanız, ona sahip çıkın. Başkalarının size söylemediğini daha iyi hale getirmek için başka ne yapmanız gerektiğini düşünün. Sonuç ve sonuçlardan sorumlu olun, başarılardan veya başarısızlıklardan sorumlu olun. Bu zihniyeti benimserseniz, iş sonuçlarınız sihirli bir şekilde gelişecek ve başarıya giden yolda daha hızlı ilerleyeceksiniz.

Sürekli Öğrenin 

Dünya gelişiyor. Sürekli öğrenmelisiniz. Kitap okuyun . Farklı şehirlerde yaşayın. Bir dünya görüşüne sahip olun.

Kitap okuduğumda ayrıntılara, arkasındaki nedenlere, örneklere giriyor ve 8 saat sonra bazı yeni kavramlar kalıcı oluyor. Kitapların kişisel gelişim açısından en yüksek yatırım getirisine sahip olduğunu düşünüyorum. Her yıl 300 kadar kitap alıyorum ama hepsini bitirmiyorum. Yılda yaklaşık 80 kitap bitiriyorum.

Ayrıca her gün biraz yazmaya çalışıyorum .Yazmak, düşüncelerimi pekiştirmeme ve daha iyi düzenlememe yardımcı oluyor.

2. Dünyayı Anlayın

Herhangi bir başarı düzeyine ulaşmak isteniyorsa, dünyanın nasıl çalıştığını anlamak oldukça önemlidir.

İnsanlar nasıl çalışır, Sapiens kitabını okuyun . Bir insan dünyasında yaşıyoruz. Herkesin kafasında dünyanın farklı bir versiyonu vardır . Yani herkes farklı bir dünyada yaşıyor. Onların dünyasını anlayın.

Birçok insan dünyaya aşırı basit bir bakış açısıyla bakar. Bu nadiren başarılı olmalarını sağlayacaktır. Olaylara daha derin bir düzeyde bakın. Gerçek hayatta çoğu şey bir dengedir.

Örneğin, bazı insanlar tüm kuralların iyi olduğuna dair saf fikirlere sahiptir. Kurallar insanlar tarafından yapılır ve her zaman mükemmel değildir. Kitapları okuyun: Kanun (1850) , Bir Derste Ekonomi , vb.

Ayrıca dünyadaki sınırlamaları da anlayın. Mükemmel bir dünyada yaşamıyoruz.

Kazanamayacağınız savaşlara girmeyin. Sadece kaçının. Başka yere git. Başka bir şey yap. Bu dünyada yapacak çok şey var. Yapabileceğiniz olumlu katkılara odaklanın.

3. Karar Verme Çerçevesi

İster hızlı bir karar, ister daha fazla düşünülmüş bir karar olsun iyi kararlar vermek, önemli sayılabilecek bir beceridir.

İlk şartlar

Karar temel ilkelerden birine dokunuyorsa, ilkeleri takip edin. Aksi takdirde, karar çerçevesini gözden geçirin.

Küçük ve Büyük

Belirlenecek ilk şey, kararın boyutu veya etkisidir. 

Küçük karar ise çabucak verin veya devredin ve devam edin. Akşam yemeği için nereye gidileceği veya küçük bir yatırım gibi şeyler.

Büyük kararlar verirken, veri toplayın, bir grup içinde tartışın ve ardından 24 saat uyuyun. Örneğin büyük sponsorluklar.

Geri Alınabirlik ve kalıcılık

Yeni bir ürün özelliği geliştirmek gibi bazı kararlar geri alınabilir. İstediğiniz zaman her zaman durabilir ve ardından başka bir şey üzerinde çalışabilir veya tamamlandıktan sonra kapatabilirsiniz. Zaman ve enerji konusunda bir miktar batık maliyet olacaktır, ancak bu sınırlıdır.

Sponsorluk anlaşması için büyük bir ön ödeme, ekibimizle entegre etmeyi planladığımız büyük bir şirketin birleşme ve satın alma işlemleri gibi bazı kararları geri almak kolay değildir.

Uzmanlığım Var mı?

İyi bildiğim bir şeyse veya arka plan bilgisine sahipsem, teknoloji, ürün gibi şeyler, o zaman daha hızlı karar verebilirim. Pazarlama gibi iyi bilmediğim alanlarda ya diğer uzmanları görevlendirmem ya da dahil etmem ya da kararları daha dikkatli vermem gerekir.

Yeterli bilgi birikimi

Sorulacak son şey, yeterli bilgiye sahip miyim/bilgimiz var mı? Küçük kararlar için çok fazla bilgiye ihtiyacım yok. Büyük olanlar için, alabildiğimiz gerekli bilgileri almaya çalışmalıyız. Ancak günün sonunda, çoğu zaman sınırlı bilgi ile kararlar vermek zorunda kalıyoruz.

Son olarak: genellikle bir karar vermek ve sonra uygulamak, karar vermemekten çok daha iyidir.

4.Ekip ve Organizasyon

Takım kendini aşıyor

Kötü performans gösteren bir takımda bireysel olarak başarılı olmak, birey için nadiren tatmin edici sonuçlar verir. Tersi çoğu zaman doğrudur. Bir takım iyi gidiyorsa, mücadele edenler de dahil olmak üzere her üyenin durumu iyi olacaktır.

Takım genellikle önce gelmelidir ve bu aynı zamanda takımdaki herkes için en iyi uzun vadeli bireysel sonuçtur. Kısa vadede, çeşitli durumlarda “takım için bir tane almanız” gerekebilir, ancak uzun vadede kazanırsınız.

Ekipleri Sık Sık Karıştırın

Organizasyonun sekteye uğramasına izin vermeyin. Yeni liderlerin büyümesi için daha fazla fırsat tanıyın. “Yanlış koltuklardaki insanları” hızlıca düzeltin (bu sorunu da artırabilir, ancak…)

Ekip yapısı sistem mimarisini belirler. Takım Topolojileri kitabını okuyun . Kurduğunuz sistem ve düzenin bozulmasını istemiyoruz, takım yapılarını sık sık değiştirmemiz gerekiyor.

İç Rekabet İyi

Her zaman rekabet olacaktır (dışsal), bazı iç rekabet iyidir. Sadece bu konuda profesyonel olun.

Kontrollü Kaos Bir Yapı Türüdür

Kaosun yapılandırılmış  iki uç noktasına bakalım.

Birçok insan, bir organizasyon ne kadar yapılandırılmışsa o kadar iyi olduğunu düşünme eğilimindedir. Buna katılmıyorum. Net bir yapının, güç ve sorumlulukların net bir şekilde tanımlanması, daha az çakışma veya boşa harcanan enerji vb. dahil olmak üzere birçok faydası vardır. Bu genellikle organizasyonu daha verimli hale getirir. Ancak çoğu insanın düşünmediği şey, bunun genellikle organizasyonu yalnızca tek bir şey yapmada verimli kıldığıdır. (Aslında, “örgüt” kelimesi tek bir şey için yapı ve optimizasyon anlamına gelir.) Aşırı örgütlenmenin en uç versiyonu bürokrasidir. Büyüdükçe, oraya gitmememizi sürekli olarak kendimize hatırlatmamız gerekir.

Dünya değiştiğinde, güçlü bir şekilde yapılandırılmış bir organizasyon uyum sağlamak için daha fazla çaba gerektirecektir. Ve dünya, özellikle bizimki gibi genç bir endüstride sık sık değişiyor. Güçlü bir şekilde yapılandırılmış bir organizasyonda, daha az organik yenilik, daha az iç rekabet (veya sürekli iyileştirme baskısı) vardır. Belirli bir boyutta, yukarıdan aşağıya karar verme daha az etkili hale gelir.

Aynı zamanda, birçok alanda güçlü kontrollere ihtiyacımız var. Kullanıcıların fonlarını yönetiyoruz. Güvenlik, uyumluluk, etik ve tarafsızlık güçlü bir şekilde uygulanmalıdır. Düzenlenmiş bir ortamda faaliyet gösteriyoruz. Uyum kritiktir. Kontrollü bir kaos ortamı, en iyi insanları, tutkulu ve sorumlu insanları gerektirir. Bu dengeyi nasıl bulacağımız, kendimizi geliştirmemiz için sürekli bir mücadeledir. Mesele şu ki, kaos bazen bir özelliktir.

Yerel Ekip Oluşturmayı Sıklıkla Yapın

Ayda bir hedef olmalıdır, bu da genellikle program vb. nedeniyle, gerçekte 2 ayda bir olur.

İnsanları bir yemek için bir araya getirin. Basit ve etkilidir.

Yerel olarak yapın, ekipler arası. Genelde ekip oluşturmak için uçmaya karşıyım. Çok pahalı, çok fazla zaman maliyeti. İnsanları sadece “tatil” için uçurduğumuz algısını yaratmak istemiyorum. Küçük ekipler için, her 18 ayda bir istisnai durumlar olarak uygun olabilir, ideal olarak mevcut bazı gezilere veya etkinliklere katılım sağlanabilir.

Geri bildirimde bulunun

Bire bir tartışmalarda veya büyük gruplarda, düşünce ne zaman ve nerede ortaya çıkarsa, doğrudan geri bildirimde bulunurum. Bunu Netflix kitabından öğrendim ( No Rule Rules ). Aslında büyük gruplar halinde geri bildirim vermeyi tercih ederim, böylece diğer insanlar da öğrenebilir ve kendimi defalarca tekrar etmek zorunda kalmam.

Birçok kişi bana ilk birkaç kez böyle geri bildirimler aldıklarında şok olduklarını ama zamanla alıştıklarını söyledi.

Binance’de samimi bir geri bildirim kültürü oluşturmak istiyorum. İnsanların %99’unun başkalarına yeterince geri bildirim vermediğini hissediyorum. Uzaktan çalışırken, fiziksel toplantılarda beden dili geri bildirimi almıyoruz. Doğrudan ve samimi geri bildirim vererek bunu fazlasıyla telafi etmeliyiz.

Bridgewater’ın (Ray Dalio) gerçekten sevdiğim bir DOT geribildirim sistemi var. Gelecekte bunu benimsemenin bir yolunu bulacağız.

Pek Çok Sözlü Övgü iyi değil

Bir şeyi iyi yaparsanız, başkalarından “iyi iş, harika iş vb.” sözlerini duyabilirsiniz. Muhtemelen benden çok değil. Tersine, kötü bir şey yaptığınızda, onu görürsem, büyük olasılıkla duyarsınız.

Sebeplerim:

1. Yüksek standartlara sahibiz, mükemmellik bekliyoruz, iyi sonuçlar norm olmalıdır. Her “küçük” başarıdan büyük bir şey çıkarırsak, çıtayı düşük tutuyoruz gibi geliyor. Yapmak istediğimiz bir şey değil.

2. Uzaktan çalışma; tüm takımların tüm galibiyetlerini göremiyorum. Bazılarını tebrik edip bazılarını tebrik edememe düşüncesi, psikolojik dengesizlikler veya adam kayırma algıları yaratır. Bu sorun eleştiri için olmaz, gördüğüm şeyler hakkında doğrudan yapıcı geri bildirimde bulunurum. Diğerleri kayırmacılıktan şikayet etmez.

3. Memnuniyet içten gelmelidir. Bir şeyi iyi yaptığımda, içsel içsel ödüllerim yeterlidir.

4. Zaman açısından verimli değildir. Bir şey iyi yapıldığında, bir sonraki şeye odaklanmalıyız. 

Bunun iyi bir yaklaşım olduğunu söylemiyorum, sadece böyle çalışıyorum. Aslında hem havuç hem de sadece çubuk vermenin muhtemelen daha iyi bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum, ancak bunu dağıtılmış bir şekilde verimli bir şekilde nasıl yapacağımı çözemedim. Sözlü olarak çok fazla bir şey veremesem de havuç veriyorum.

Farklı kültürlerin de farklı beklentileri vardır. Kültür Haritası kitabı bunu çok iyi açıklıyor. 

Eskalasyonlara Karşı Söylentiler

Bir eskalasyonu halletmek için sadece bir toplantı yapmam gerekiyor. Söylentileri ele alacak olsaydım, ileri geri birden fazla 1: 1 konuşma yapmam gerekir. Zaman hakkında ne düşündüğümü biliyorsunuz zaman çok değerli.

Söylentileri değil, eskalasyonları kullanın. Zor ancak birisi veya bir şey hakkında neden mutsuz olduğunuzu profesyonel bir şekilde ifade edebilmek, başarı için kilit becerilerden biridir. Çok yumuşak olmayın, çok sert olmayın. Doğru dengeyi bulmak anahtardır.

Dip

Ben “aşağıdan yukarıya” ilkesine inanıyorum. Yığın sıralamasına, iç rekabet yaratmamaya vs. karşı birçok argüman okudum. Bunların değerleri var ama en iyi dengeyi sağladıklarına inanmıyorum. 

Tecrübelerime göre, yüksek performanslılar, yüksek performanslılarla çalışmayı sever. Yüksek performanslı bir ekip birlikte iyi çalıştığında, işin kendisi bağımlılık yapar. Karışımda düşük performans gösteren bir oyuncu olduğunda, her şey mahvolur. Alttaki adamları dışarı çıkarın.

Ayrıca “Kural Yok Kurallar” kitabında açıklanan “aile değil takım” ilkesine de inanıyorum. Bunu duymak hoş değil, ancak bir organizasyon bir aileden biraz farklıdır. Birbirimizi önemsiyoruz ama düşük performanslıları yanımızda taşımayacağız çünkü bu durum takımdaki diğer üyelere karşı sorumsuzluktur.

5. İşe Alma

Her zaman en iyi insanları işe alın. Kazanmak için güçlü bir ekibin parçası olmanız gerekir. Altınızdakileri işe alın, yanınızdakileri işe alın, üstünüzdekileri işe alın ama en iyilerini seçmeye çalışın. Kendi patronunuzu işe almak kariyerinizde ilerlemenin en iyi yollarından biridir ve yüksek bir olgunluk seviyesinde olduğunuzu gösterir.

Tutku 

Tutku, aradığım en önemli faktörlerden biridir. Uzaktan çalışıyoruz. Mikro yönetemeyiz ve yapmamalıyız. Tutkulu olmayan insanlar gevşeyecek ve dibe vuracak. Katedrali inşa eden kişiyi işe alın .

 

Aç İnsanları İşe Almak

“Orada bulunmuş, bunu yapmış” birini değil, rolü büyüyecek kişileri işe alın. Önceki deneyim kesinlikle birçok durumda yardımcı olurken ve uyum gibi belirli rollerde bir ön koşul olsa da, ikincisi sakıncalıdır. Aynı zamanda, insanlar genellikle önceki deneyimleri tarafından aşırı kalıplaşmış düşünceli olduklarından, genellikle “sabit bir zihniyet” düşüncesine neden olur.

Yapanlar vs Konuşanlar

Yapamayan konuşmacıları değil, kendilerini ifade edebilenleri işe alın. Kendini ifade edemeyen kişiler aldatıcıdır. Bazı dar teknik durumlarda iyi olabilirler, ancak takımda çok fazlasına sahip olamayız.

Hedefle İşe Alın

Her yeni kişinin, ideal olarak yaklaşık %70 başarı şansı olan agresif sayısal hedeflerle net sorumlulukları olmalıdır.

Başlık ve Ünvan Takıntısı Yok

Unvanlar hakkında endişelenen insanları işe almayın. Bu bir anlaşma kırıcı değil, ama kesinlikle iyiye işaret değil.

Para Üzerinden Misyon

Maaşlara ve ücretlere aşırı derecede bağlı olan insanları işe almayın. İnsanlara adil bir şekilde ödeme yapmalıyız.

Şüphe duyduğunuzda, işe almayın.

İşe alım sürecinde şüpheleriniz varsa, işe almayın. Mülakat aşamasındaki küçük şüpheler, gelecekte her zaman büyük bir soruna dönüşür.

6. Liderlik Tarzı

Kendi kendini motive etmeyen insanları motive etmeye çalışmayın . 

Ölü bir atı sürüklemek gibi  imkansız. Buna değmez. Misyonunuzu veya değerlerinizi paylaşmayan, lider olarak sizi sevmeyen veya tembel insanları motive etmek de imkansızdır. Bırakın başka yerde çalışsınlar. İnsanlar ya motive olurlar ya da olmazlar. Sadece kendini motive edenlerle çalışın.

Uzaktan çalışıyoruz. Kimse onları izlemediği için tembel insanların gevşemesi kolaydır. Ama bu kılık değiştirmiş bir nimettir. İnsanlar bir gün, bir hafta, hatta belki bir ay gevşeyebilirler. Ancak birkaç ay sonra, gösterecek sonuçları olmayacak ve siz de bileceksiniz. Uzaktan çalışma aslında onları zaman içinde tanımlamanızı kolaylaştırır. Tespit ettiğiniz anda ekibinizdeki motive olmayan insanları bırakın.

Mikro yönetime hayır

Mikro yönetim, işi kendiniz yapmaktan daha fazla zaman alır. Mikro yönetime ihtiyacınız varsa, o kişinin gitmesine izin vermelisiniz.

Mülakat için Yeterlilik ve Sonrası için Sonuçları Takip Edin

“Yılların deneyimini” yalnızca işe alım sürecinde kullanın. Bir kişi takıma girdikten sonra performansı ölçmek için sonuçları kullanın.

Yapın: Çok çalışın, değerlerinize bağlı kalın ve örnek olarak liderlik edin.

7. Hedefler, OKR/KPI’lar

Girdi metriklerini (görevler, özellikler, toplantılar, çalışılan saatler) değil, çıktı metriklerini (kullanıcılar, gelir, pazar payı) kullanın.

Hedefleri çok ciddiye almayın

Hedeflerin veya hedef belirlemenin birçok potansiyel dezavantajı vardır. Bu konuda çok şey yazıldı. Ayrıntılara girmeyeceğim. Bunlara şunlar dahildir: Başarısızlık hissi, kolay bir hedefe ulaşıldıktan sonra çok çalışmama, esnek olmayan yön vb.

Hedeflerle ilgili en büyük sorunum:

1. Asla doğru veya bilimsel değiller. Her zaman rastgele bir tahmindir. Sektörümüzde piyasa koşulları çok hızlı değişiyor.

2. Tartışmak için çok fazla zaman (maliyet) alırlar .

Bu nedenlerden dolayı bir hedef belirleyin, onun için çalışın, zaten başardıysanız yeni bir hedef belirleyin. Çok ciddiye almayın. Üzerine fazla takılmayın.

Bu konuyu kapatmak için bir örnek. Binance başladığında, 3 yıl içinde dünyanın en iyi 10 borsası olmak için bir hedef belirledik. Dünyanın HAYIR’ı olduk. 5 ayda 1 değişim ve biz hiç durmadık.

8. İş Anlaşmaları

Anlaşmaları basit tutun

Birçok değişken içeren karmaşık anlaşmalar, imzalandıktan sonra bile genellikle başarısız olur. Karmaşık anlaşmaları anlamak zor. Sıklıkla karışıklık veya yanlış anlama vardır. Bir taraf her zaman bir şekilde berbat hissediyor ve bir şeyleri değiştirmek istiyor. Anlaşmaları basit tutun: A tarafı bunu sağlar ve bunu alır; B tarafı bunu sağlar ve bunu alır.

Erken Hayır Deyin 

Çok fazla insan gereksiz “ortaklık” tartışmalarıyla çok fazla zaman harcıyor. Zihin alanınız bu gereksiz tartışmalara harcandığında, faydalı ortaklıklar hakkında düşünemeyeceksiniz.

Münhasırlık(Ayrımcılık) yok

Uzun vadeli karşılıklı kazan-kazan ilişkileri münhasırlığa ihtiyaç duymaz. Münhasırlık isteyen insanlar, en azından uzun vadede, rekabet edebilirlik veya sağlayabilecekleri değer konusunda genellikle güvensizdir. Bu durumlarda, kısa vadeli (veya tek seferlik) bir tazminat planı daha uygun olabilir. Ama benim fikrimi biliyorsunuz, kısa vadeli anlaşmalara çok fazla zaman harcama. Dünya kilitlenemeyecek kadar hızlı değişiyor, geleceği tahmin edemezsiniz.

Özel sözleşmeler imzalamayın . Kendimizi kilitlemeyin. Başkalarının kilitlenmesini beklemeyin.

Sonlandırma

Sözleşmede her zaman bir fesih maddesi bulunur . Kazan-kazan ilişkisi olmayan ilişkilerden kurtulmanın bir yoluna ihtiyacınız var. Her zaman seçenekleriniz olsun. Pek çok insan sözleşme aşamasında ortalama vakaları (genellikle iyimser) düşünür, bu bir hatadır. En kötü durum senaryosunu düşünün. Sözleşmeler bunun içindir.

Her zaman sınırlı sorumluluğa sahip olun

Büyük veya “sınırsız” bir sorumlulukla sonuçlanabilecek sözleşmeleri asla imzalamayın. Sözleşme aşamasında “normal/en iyi durumlar” değil, aşırı en kötü durum senaryolarını düşünün.

Özel durum yok

Asla bir müşteriye diğerlerinin sahip olmadığı özel bir anlaşma vermeyin. Her zaman tüm müşterilere eşit davranın. 

9. Büyük Şirketler Yerine ”İyi Şirketler”

Ben (CZ) genellikle BD’ye (İş Geliştirme)konusunda aktif ve genel olarak yaşamda pasif bir yaklaşım benimserim. İnsanlar genellikle benim bu yönümü anlamıyorlar veya nasıl çalıştığımı bilmiyorlar. 

Bu tutkuyla karıştırılmamalıdır. Ne yaptığım/yaptığımız konusunda çok tutkuluyum, ancak başkalarına, iş ortaklıklarına vb. nasıl yaklaştığım konusunda pasifim.

İş konusunda genellikle büyük müşterileri veya ortakları kovalamam . Onlara kripto hakkında bilgi vermek, bir anlaşmayı kapatmak için kendi iç yasal, yönetim kurulu süreçlerinde el ele tutuşmak çok fazla enerji ve zaman alır. Dönüşüm süresi çok uzun. Ve genellikle haksız şartlar talep ederler.

Bunun yerine, bize gelen en iyi firmalarla çalışarak zaman geçirmeyi seviyorum . Zaten kriptoya girmek istiyorlardı, bizimle çalışmak istiyorlardı, sadece  anlaşma şartlarını çözmemiz gerekiyor. ROI çok daha yüksektir. Bir Apple veya Google olmasalar da, sürekli olarak küçük kazançlar elde edersek, büyük ortaklar er ya da geç, çoğunlukla “kendi başlarına” bize geleceklerdir.

Diğer örnekler: Warren Buffett gibi kriptoyu sevmediklerine karar vermiş insanları ikna etmeye çalışarak zaman kaybetmem. O kadar ünlü olmasalar bile öğrenmek isteyen insanlarla konuşuyorum.

Kripto konusunda olumsuz olan ülkeleri veya hükümetleri ziyaret etmiyorum, kripto benimsemek isteyenleri ziyaret ediyorum ve küçük ülkeler olsalar bile onlara yardım ediyorum.

Başkalarının bize gelmek istemesi için yeterince iyi olmalıyız. Neyse ki Binance bu pozisyonda. Bunu sürdürmemiz gerekiyor. Binance’in başarısından önce bile bu zihniyete sahiptim.

İyi seçmemiz gerekiyor. Özellikle Binance’in bugünkü konumu göz önüne alındığında, her zaman birçok gelen talep vardır. En iyi gelen istekleri seçmek göründüğü kadar kolay değildir. Yine, temel anlaşmaya hızla ulaşmak benim yaklaşımım.

Tüm bunları söyledikten sonra, karşı tarafın da “pasif” bir zihniyete sahip olması durumunda, zaman zaman sosyal yardım yapmamız gerekiyor. Sosyal yardımımızı spesifik ve net hale getirin.

Hayatta da ünlü insanlarla tanışmaya çalışmıyorum. Bize gelen insanlarla iletişim kuruyorum.

10. Çalışma Tarzı – Vakit Kaybetmeyin

Zaman, paradan daha sınırlı bir kaynaktır. Onu boşa harcama. Zamana değer vermeye başladığınızda, para gelecektir.

Erken ve Sık Hayır Deyin

Zamandan tasarruf etmenin en etkili yolu “Hayır” demek. 

Birisi “önemli” ama belirsiz bir ortaklığı tartışmak istiyor, hayır diyorum. Biri beni büyük bir adamla tanışmaya davet ediyor ama net bir amaç olmadan hayır diyorum. Biri beni bir sanat galerisi sergisine davet ediyor, hayır diyorum. Biri beni F1’i izlemeye davet ediyor, hayır diyorum. Bir futbol maçı, hayır… Bu etkinliklere arkadaşlarımla giderim. Ama varsayılan cevap hayır. 

Bu sayede bir otel odasında tek başıma kalmak bile olsa daha önemli şeyler için zaman kazanıyorum.

11. İletişim

Kısa ve Doğrudan Olun 

Her zaman niyetinizi veya hedefinizi netleştirin. Ne istiyorsun? Arka planı açıklamaya başlamadan önce “İstiyorum…” deyin. Karşı taraf sizinle aynı fikirde olabilir ve açıklama yapmak zorunda kalmazsınız.

Kısa ve öz yazın 

İyi Yazmak Üzerine kitabı okuyun . İnsanların yazmadığını ya da çok uzun yazdığını görmekten nefret ediyorum. Bu, düşüncelerini organize etmek için ya zaman harcamadıkları ya da düzenleyemedikleri anlamına gelir.

Yazmanız gerekir, uzun uzun yazmaya gerek yok az yazın ama iyi yazın.

Benim için şunlardan fazlasını görmek istemiyorum:

• 15 dakikalık bir toplantı için 3-5 madde işareti

• 30-60 dakikalık bir grup toplantısı için yarım ila 1 çağrı cihazı

• MBR veya QBR (üç aylık işletme incelemeleri) için 5 sayfa (en fazla) 

  • GÜÇ NOKTASI YOK . Süslü kaydıraklar yok. Sadece metin ve basit çubuk grafikler.

• Bloglar, makaleler veya kitaplar için daha uzun yazabilirsiniz.

İyi yazmayı öğrenin. Hala uyguluyorum…

Mümkün olan en verimli yöntemi/araçları kullanın. 

Benim katılmadığım eski bir söz var: “ Arayabilirseniz e-posta kullanmayın; Yüz yüze görüşebilecekseniz aramayın .” Ben tersini düşünüyorum: “Bir çağrı yeterliyse görüşmeyin; Anlık mesaj yeterliyse aramayın.” Her iki yol da yanlış değildir. Zor konuşmalar için yüz yüze görüşmek daha iyidir. Ancak çoğu yaygın iletişim için verimliliği formaliteye tercih ederim. Birbirinizi anlamak için sık iletişim kurduğunuz insanlarla yeterince güçlü ilişkilere veya itibara sahip olmanız, ikinci bir tahminde bulunmamanız ve her zaman şüphe duymanız gerekir. İşimizin çoğunu uzaktan yapıyoruz, bu yüzden benim yaklaşımım bu şekilde.

İletişim Zincirlerinden Kaçının

Doğrudan kaynakla konuşun.

İş yerinde, genellikle aracı olarak proje yöneticilerimiz veya diğer liderlerimiz olur. Uzun iletişim zincirlerinden kaçınmalıyız. Toplantıyı çok büyütmeden kaynağı bir gruba/toplantıya koyun.

Birçok mesaj yerine bir mesaj kullanın.

Bu, alıcı tarafta 5 bildirim yapar ve muhtemelen yanıtları okumak için daha uzun süre beklememe neden olur. Bunun yerine şunu yapın:

Bir bildirim, tamamlandı.

Evet, zamanımı bu şekilde optimize etmeye çalışıyorum. “Kötü” bir tarza sahip insanlarla sohbet etmeyi sevmiyorum. Onların çok zamanları var, benim yok.

Argümanlar için IM kullanmayın

Tartışmalar/tartışmalar için sohbetler yazmayın. Telefonu açın, tartışmalar için görüntülü veya sesli arama yapın.

Çok Fazla İletişim Kötüdür

Çok az iletişim kötüdür; Fazla iletişim de zararlıdır . Bir şeyin çalışması için sürekli olarak aşırı iletişim kurmanız gerekiyorsa, bir sorun var demektir. Altta yatan sorunu çözmeniz gerekiyor.

Bağlamla İlgili Sorular Sorun

Uzak bir ortamda çalışıyoruz. Pek çok meslektaşımızı göremiyoruz. Sorular kolayca yanlış anlaşılabilir. Sorularınızı neden sorduğunuzun arka planını her zaman belirtin.

12. Toplantılar

Kısa tut

Onları mümkün olduğunca kısa tutun. 5 dakika en iyisidir. Yakın iş arkadaşlarınızla 5 dakikalık toplantılar yapamıyorsanız, henüz onlarla aranıza girmemişsiniz demektir. Nasıl yapılacağını anlayın.

Zamanında Başla

Toplantıya 1 dakika erken katılın. Alarmınızı 4:00 yerine 3:59’a ayarlayın. Böylece toplantı tam 4:00’da başlayabilir.

Bunları Yapma

• Eski tarz yapmayın “İşte sana söyleyeceğim şey, sana söyleyeceğim ve az önce sana söylediğim.”

  • Sadece “söyle” kısmını yap.

• “İşte gündem…” ile başlamayın.

  • Doğrudan toplantıya gidin. 

• “beni duyabiliyor musunuz? Ekranımı görebiliyor musun?” 

  • Ekipmanınızı önceden test edin ve doğrudan toplantıya gidin.

• “Katıldığın için teşekkürler…” demeyin.

  • Doğrudan toplantıya gidin.

10’dan Az Kişiyle Tartış

Bir tartışma sadece konuyu iyi bilen 5-10 kişiyi içermelidir. Bundan daha fazlasına sahip olmak işleri yavaşlatır.

10’dan fazla kişiyle yapılan bir arama, hızlı bir senkronizasyon araması olmalıdır.

Konuşmayan Kişileri Kaldırın

Bir tartışma toplantısındaysanız ve hiçbir şey söylemenize gerek yoksa, muhtemelen o toplantıya katılmamalıydınız. Toplantı notlarını alabilirsiniz.

Yazılı mermiler

Toplantıdan önce madde işaretleri yazdınız. Bir şeyleri yazmak, düşünmeyi temizler. Ben (CZ) görsel bir insanım. Bana sadece sözlü olarak açıklanan şeylerden çok daha azını aklımda tutuyorum. Yazılı dokümanların iletilmesi de daha kolaydır. Sözel imkansız.

Yazılı dokümanı çok uzun tutmamaya çalışın.

PPT YOK 

Geçmişi ve eğilimi göstermek için madde işaretlerini ve çubuk grafikleri kullanın.

“Giriş” toplantıları yok. 

Tanışma toplantıları, keşif toplantıları vb. yapmıyorum. Ben bir merkez değilim ve pek çok ilişkiyi sürdürmekte iyi değilim. Belirli amaçları olan toplantıları tercih ederim. Bazıları bunun fazla “materyalist” olduğunu söyleyebilir, ancak etkilidir. Bazı insanları rahatsız edebilir. Ama amacım herkesle arkadaş olmak değil, boşa zaman harcamamak.

13. Ürünler ve Teslimat

Yalnızca Ölçeklenebilir Ürünler

Yalnızca ölçeklenebilir ürünler üzerinde çalışın. Ölçeklenemiyorsa, üzerinde çalışmayın.

Kullanıcılara Odaklanın

Kullanıcıların olması anahtardır. Diğer her şey daha az önemlidir. Hiçbir kullanıcı hiçbir değere eşit değildir. Onlara iyi davran.

14. Halkla İlişkiler

Big-Bang lansmanı yok

Lansmanın ilk gününde büyük PR(Büyük tanıtım) yapmayın. Her zaman bir şeyler ters gider. Büyük bir PR(Büyük Tanıtım)yapmadan önce sisteme/ürüne yerleşmesi ve dengelenmesi için bir hafta kadar süre verin.

Gecikmeli PR(Tanıtım) yok, hazır olduğunda duyurun.

Benim katılmadığım nokta: Bazen PR ekipleri, hazır olan bir şeyi duyurmak için belirli bir tarihe veya saate kadar beklemelerini tavsiye edebilir. Sebepler bunlarla sınırlı olmamak üzere şunları içerebilir: Cuma akşamı, halkla ilişkiler daha az toparlanacak, Pazartesi sabahına kadar bekleyelim; az önce başka bir şey duyurduk, PR’ları biraz uzatmak istiyoruz; Bunu Noel’de bir hafta sonraya saklayalım çünkü o zaman daha az haberimiz olacak. Bu, gelecekteki tüm iş akışlarını daha da aşağılara iten gereksiz gecikmeler yaratır, kaybedilen verimlilik, haberlerin “daha iyi anlaşılması” konusundaki küçük optimizasyonlardan çok daha ağır basar. Yaptığımız işteki gecikmeler son derece zorlayıcıdır. Bir PR’ı ertelemek, bunu gereksiz yere insanların kafasında daha uzun bir süre tutar. 

Hazır olduğunuzda duyurun ve bir sonraki öğeye geçin.

Birçok sosyal medya uzmanı, tweet atmak için günün en iyi zamanını tavsiye ediyor. İşiniz sosyal medya için özelse bu işe yarayabilir. Aklıma bir şey geldiğinde tweet atıyorum. Aksi takdirde, bunu kafamda taşımanın zihinsel maliyeti, birkaç saat sonra tweet atmak için elde edebileceğim faydalara değmez. Tweet attıktan sonra başka bir şeye geçiyorum.

Gazetecilere Yanıt

Cevap vermezseniz, hikayelerinin en kötü versiyonlarını yazacaklar. Yanıtlayın, kaydedin ve daha sonra gerekirse yayınlayın.

Olumsuz Haberlere Hızla Yanıt Verin 

Aksi takdirde, sadece yayılacaktır. Bunun küçük bir haber kaynağı olduğundan emin değilseniz bir an önce yanıtlayın.

15. Dinlenin, Sakin Kalın ve Rahatlayın

Ne kadar uyuduğum, jet lag(Kısa zamanda birçok saat dilimi değiştirerek seyahat etmek) ile uğraştığım vs soruldu. Ben de bu bölümü ekledim.

Uyumak

Size maksimum miktarda enerji verecek kendi uyku düzeninizi bulmanızı öneririm.

Benim için geceleri 5-6 saat uyuyorum ve daha sonra öğleden sonraları genellikle 30-45 dakika kestiriyorum. Genelde en çok uykudan sonra uyanık olurum. İkinci en uyanık zaman, uyandıktan bir saat sonra sabah olurdu. Bu yüzden, bu süre zarfında zor düşünme veya zor kararlarımı veririm. Ve günün geri kalanını daha “sıradan” görevlerle uğraşmak için kullanın.

Küçük bir sır. Şekerleme aynı zamanda jet lag ile başa çıkma yöntemimdir.

Ayrıca, yorgun olduğumda ya dinleniyorum ya da biraz kestiriyorum.

Sakinlik

Sakin bir kişiliğe sahibim. Başkaları duygularında belirli bir genlik hissediyorsa, benim genliğim muhtemelen daha küçüktür. Hâlâ keskin duygularım var ama aşırı heyecanlanmıyorum ya da aşırı üzülmüyorum. Bu sakin kişiliğe sahip olmak, hızlı hareket eden yeni bir endüstride bir başlangıç ​​olarak kendimizi sıklıkla içinde bulduğumuz yüksek baskı durumlarında yardımcı olur.

Bu kişiliğin bir parçası doğar. Bir kısmı eğitimlidir. Duygularımı sakin tutmaya çok yardımcı olan simülasyon teorisine inanıyorum .

Kendini yüksek etik standartlara bağlı tutmak yardımcı olur. Doğru şeyleri yaptığınızı biliyorsanız endişelenmeyin. Bu beni zihinsel olarak güçlü kılıyor. Dünyada olumlu bir etki yarattığımızı bilmek de yardımcı olur.

Rahatlayın ve Eğlenin

Ben de çoğu insan gibi üşüyorum. Her gün biraz egzersiz yapıyorum. Biraz spor yapıyorum. Snowboard yapmayı seviyorum. Bazı filmler izlerim (genellikle bir başkası tavsiye ettikten sonra). Yeni şehirleri ziyaret ettiğimde biraz turistik şeyler yaparım. Ve arkadaşlarla, akşam yemekleriyle, içeceklerle vb.

Lüks, arabalar, mücevherler vb. ile ilgilenmiyorum, ancak yaşam tarzım muhtemelen çoğu insan tarafından zaten yüksek kabul ediliyor. Çok seyahat ederim. Güzel otellerde kalıyorum. Süslü partilere davet edilirim (aslında bunlardan pek hoşlanmam).

Hiç kullanmadığım tüm özelliklere sahip gadget’lar, telefonlar, kameralar, dronlar ve hatta dijital saatler içindeyim.

 

Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.