Kriptolar:
32940
Bitcoin:
$93.980
% 3.17
BTC Dominasyonu:
%57.5
% 0.19
Piyasa Değeri:
$3.28 T
% 1.74
Korku & Açgözlülük:
73 / 100
Bitcoin:
$ 93.980
BTC Dominasyonu:
% 57.5
Piyasa Değeri:
$3.28 T

Kapsamlı İnceleme: NFT ve NFT Tokenler Nedir?

Bu makalede son dönemde inanılmaz ilgi gören NFT ve NFT tokenler konusunu detaylı bir şekilde ele alacağız. Coinmühendisi.com olarak, keyifli okumalar dileriz…

Sanatı oluşturan faktörler nelerdir?

Sanatın en sade şekilde, insanın kendisini ifade etmesine yarayan bir dil olarak tanımlanmıştır. Her dönemin sanat anlayışı, o döneme ait toplumsal pratiklerin etkisi altında geliştiği görülmüştür. Nihayetinde sanatçının toplumda meydana gelen siyasi, ekonomik, bilimsel ve sanatsal olgulardan bağımsız olmadığı dikkat çekmektedir. Örneğin (M.Ö 3200) Antikite çağlarında kayaların üzerlerine çizilen çeşitli figürlerle başlayan “Primitif Sanat” böylesi uygulamalardan izler taşımaktadır. Sonraki dönemde Platon’la başlayan ve Aristoteles ile devam eden sanat anlayışında, sanat tanrının evini güzelleştirmek olmalıdır, şeklinde düşünülmüştür. Aristo ise (MÖ 384 – c. MÖ 322) “Sanatı anlatmak için sanatçıyı zorunlu bir biçimde doğada yaşanılanı taklit etmeye iten kesin bir doktrin vardır.” diye tanımlamıştır. Dünyada Skolastik felsefenin etkisi ile orta çağ döneminde (375 – 1453) sanat din için olmalıdır anlayışı olduğu görülmektedir.1]  Erken Hristiyan sanatı, Kavimler Göçü sanatı, Bizans sanatı, Romanesk sanatı, Gotik sanat orta çağ’da gelişen akımlar olmakla beraber Anglosakson sanatı ve Viking sanatı gibi belirli Uluslara ait sanat anlayışı da gelişmiştir. [2]

Osmanlı İmparatorluğunda ise sanat eserlerinin oluşturulmasında dini değerlerin el yazması ile oluşturulduğu ve daha çok Mimar Sinan gibi mimarların yapısal eserleri olduğu görülmektedir. Eserlerin kaynakları İmparatora bağlı olduğu için genellikle ilerlemeler ve yapıtlar onun isteğine göre şekillenmiştir.  1493 yılında İspanyol göçmeni David ve Samuel İbn Nahmias Kardeşler tarafından İstanbul’da matbaanın kurulması ile basılan eserler olsa da İbranice, Yunanca, İspanyolca ve Latince dilinde dini konular eserlerin içerik bakımından ağırlığını oluşturmuştur. Matbaada Türkçe, Arapça dillerinde eser basmak yasak olması eserlerin imparatorluk geneline yayılmasını ÇAĞI yakalamasını geciktirmiştir. Rönesans, yeni çağ (1453–1789) döneminde Copernicus, Bruno, Kepler, Da vinci, Galilei, Bacon gibi bilim insanları astronomi araştırmaları ve teleskopla yaptığı gözlemlerle elde ettiği veriler ile dünyanın, evrenin merkezinde değil galaksinin kıyısındaki bir yıldızın çevresinde dönen 3-5 gezegenden birisi olduğunu anlamışlar ve dini motiflerden daha çok bireysel tutumlar, özgürlük, astronomi gibi kavramları anlatan sanatçılar olmayı başarmışlardır. Rönesans sanatçıları sermayedarların ve kalabalıkların takdirini toplayabildikleri nispette sanatlarından para kazanabilmeyi başarmışlardır. Bu dönemin sanatçılarının İtalya’da, bilhassa Floransa’da ortaya çıkışının da sebebi Da Vinci, Michelangelo, Botticelli gibi sanatçılar, Medici ailesinin sipariş ettirdiği eserleri satarak para kazanıp, kariyerlerini inşa etmeye çalışmalarıdır. Rönesans’la birlikte insanoğlu kendini güçlü hissedip insanı odak noktasına alan hümanizm akımını başlatması ile eserlerini buna yönelik çıkarmaya başlamışlardır.

Mozart’ın Don Giovanni operası, bu dönemi iyi yansıtan örneklerdendir. Bu dönemde romantizm ve rokoko etkisi görülmektedir. Rönesans’tan sonra yeni çağ ile birlikte (yaklaşık 1789) sanayi devriminin başlaması sonucu sanayi devriminin Klasisizmin anlayışı ile doğan dönemsel durumları anlatmak üzere kurulan sanat anlayışının getirdiği sıkıcılığı ve kuralcılığın hissedilmesi, ifade zorunluluğu anlayışına isyan ederek modern sanatçılar ortaya çıkarmış ve bu sanatçılar kendi modern dünyalarını yaratmışlardır. Böylelikle “geçmişten ve onun sembollerinden bağımsız bir süreç” başlatma projesi hayatına geçilmiş, günümüz sanatına kadar uzanan bu dönemde sanat toplum için mi yoksa sanat sanat için midir? soruları ortaya atılmış ve tartışılmaya başlanılmıştır. Günümüz sanatında dikkat çekme ve sıradanlık yeterli gibi görünmüştür. Andy Warhol gibi sanatçıların yaptıkları bunun için iyi birer örnek olmuştur. Warhol’un sanatının geldiği noktada kendini “ister sanat, ister ticaret, ister reklam düzeyinde olsun, her alanda işe yarayan bir makineyim” diye tanımlamıştır. Böylelikle sanatı toplumdan bağımsız oluşturduğu görülmüştür. [1] [3]

Tarihsel süreçte yaşanan bu değişimler sonrasında sanat için evrensel geçerliği olan tek bir tanım yapılması olanaksız hale getirmiştir. Fakat günümüz zamanında bir sanatçının sanatından para kazanabilmesi geçmiş dönemlerin çoğu aşamalarında görüldüğü gibi siyasi otoritenin veya iş adamlarının desteği ile (patronaj) denilen sistemin etkisiyle sanatın oluşabildiği düşünülmüştür. Bu durum nedeniyle sergileme ve tanıtımda alan yetersizliği, sanatın özgür düşünceyi yansıtamamasına ve halkın tamamına yayılamamasına neden olduğu görülmüştür.

Özgür sanat ve sanatçıların var olması için nasıl bir ortam gereklidir?

Günümüzde de sanatın ve sanatçıların değerlerinin anlaşılmadığı kazançlarına önem verilmediği, önem verilenlerinde sergileme alanlarının yetersizliği nedeniyle siyasi otorite veya iş adamlarının desteğini almak zorunda kalmaları ve aksi takdirde bu durumlardan, ekonomik sıkıntılardan dolayı sanatlarının sürekliliğinin olmaması ve buna göre hareket etmeleri sanatın ilerlemesinde büyük engeli oluşturduğu görülmüştür. Dünyada ve Ülkemizde teknolojinin ilerlemesi ile bilgisayarda oluşturulmaya başlanılan sanatın yıllarca 2 boyutlu ve 3 boyutlu (3 Max, Blender 3d, Cinema 4d, ZBrush, Maya, Unreal Engine, Unity, vb..) programlarıyla çizim ve oyun yapan sanatçıların değerleri anlaşılmaması sonucu çok fazla zaman ve emek verip çok az kazanmak durumunda kalmanın sorunsalını yaşamalarına  neden olmuştur. Teknolojinin ilerlemesine rağmen çalışmalar yeterince platformlarda sergilenip tanıtılamaması aynı zamanda bu durumu iyileştirecek sistemin olmaması büyük bir eksiklik olarak hissedilmiştir.

Bu yüzden sanatçıların eserlerinin yeterince değer görmemesi veya eserlere az para verilmesi, çalışmaların numune gönderilen yer tarafından çalınması gibi durumlar olması ve buna yıllarca katlanmak zorunda kalmaları sanatsal iyileşmenin sağlanamamasına hatta insanlığın daha ileri noktalara gelmesine engel teşkil ettiği görülmüştür. Ülkemize özellikle SWOT analizi değerlemesi ile bakılınca güçlü tarafını oluşturan genç neslin sanatını katma değer anlamında değerlendirilemediği, dünyaya tanıtılamadığı görülmüştür. Bu sadece ülkemizde değil dünyadaki birçok ülke insanı için geçerli bir durumu oluşturmuştur. Yeni bir sistemin gereksinimi hem değerli eserlerin hem de oyunların tasarlanıp satılması, sanatçıların gelişim aşamalarında katma değer sağlamaları için Blockchain içinde NFT ve Metaverse kurulması zorunluluğu ihtiyacını doğurmuştur. 2022 yılı itibari ile en çok satan oyunlar ve geliştiriciler diye Wikipedia internet sitesine bakıldığı zaman dünyanın en iyi oyun geliştiricileri arasında Ülkemiz insanlarının ilk 10 içerisine girdiği ve bu çoğu oyun içinde geçerli olduğu anlaşılmaktadır.

NFT neden gereklidir?

2017 de ODTÜ’de gerçekleşen eventbrite programında İstanbul ve Londra’da iki stüdyoda toplamda 77 çalışanıyla faaliyet gösteren Gram Games CEO’su Mehmet Ecevit’e şirketin sır gibi özelliğini sorulduğunda “Bizde statü yoktur, bizde müdürlük yoktur, bizde çay dağıtan görevli bile istediği gibi oyunlar ilgili fikrini söyleyebilir, beyin fırtınalarına katılıp tartışabilir.” dediği görülmüştür. Birçok oyunu Amerika ve Avrupa mobil platformlarında ve dünyada birinci sıraya gelme başarısı olan bu şirketin çalışma durumu bir yerden tanıdık gelmeye başlamıştır. Ecevit’in küçük modelde de olsa dağıtık yapı şirket modelini anlatıyor olması, bu şekilde şirketin sektöre ve oyun severlere kaliteli oyunlar sunarak ayrıca oluşturduğu katma değer ile ne kadar çok şey başardığı anlaşılmıştır. 2012 yılında kurulan şirketin 250 milyon dolar (3 Milyar Lira) ve ek ödemeler ile 2018 yılı başlarında dünyaca ünlü oyun geliştiricisi Zynga tarafından satın alındığı görülmüştür. Bu durum Ülkemizde var olan gençlerin nasıl bir potansiyele sahip olduğu ve tüm dünyadaki insanların beklentilerinin neler olduğunun anlamak adına firmalar içinde önemli bir olay olmuştur. Blockchain üzerindeki platformlar ile eğitim ve çalışmalarında yeterli şekilde (yazılımsal ve donanımsal)  destek olunması durumunda gelecekte Ülkemize ve Dünyamıza çok daha fazla değer katacak potansiyeller ortaya çıkacağı anlaşılmıştır.

Dağıtım tekellerinin devri bitiyor mu?

Günümüzde sanatçılar, eserlerini kitlelerle buluşturmak için çok yüksek bir komisyon talep eden aracılarla anlaşmak zorunda kalması, yazarların kitaplarını bastırmak ve rafa çıkarabilmek için bir yayınevi bulmak zorunda kalması, ressamlar da resimlerini satabilmek için galerilere başvurmak zorunda kalması sonucu tekelleşmiş sergicilerin ve dağıtımcıların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bunların aldığı yüksek komisyonlarsa hem sanatçıların hem de küçük yayınevlerinin sıkıntı yaşamasına nenden olmuştur. NFT’nin çıkması ile eser oluşturucularının isimlerini internetten duyurabilmesini ve eserlerini düşük komisyonlarla satabilmesini olanaklı kılmasını sağlayacağı görülmüştür.

Örnek olarak poster tasarım ve çizer Tarık Tolunay’ın anlattığına göre “Bir posterim var ve firmaya benim posterim var dağıtır mısınız veya sergiler misiniz?” diye sorulduğu zaman, firmaların dağıtırım veya sergilerim ama kârın yüzde 60’ını alırım dediğini, geriye yüzde 40’ın kaldığını, bu yüzde 40’ın da yüzde 35’inin maliyet olduğunu zaten böylece yüzde 5’in ancak tasarımcıya kaldığını söylemiştir. Tarık Tolunay, bu olayın çok adaletsiz ve kötü bir durum oluşturduğunu ama başka bir yol olmadığı için buna mecbur kaldıklarını belirtiyor. Tolunay sözlerini şöyle sürdürüyor:

Dağıtım tekellerinin hiçbirine eserimi kurban edemem. Shopier üzerinden posterlerimi ve fine art’larımı satmaya başladım ve sadece yüzde 5 komisyon istendiği internetin artık eski yöntemleri kırmaya ve yerine yeni yöntemler koymaya başladığını gördük. NFT ile sisteminin daha çok gelişeceğini sanatın daha çok değerleneceğine inanıyorum.4]

NFT nedir?  NFT neden ekran görüntüsünden daha değerlidir?

NFT’nin açılımı “Non Fungible Token”dir. Türkçe karşılığı ile “Değiştirilemeyen Token” anlamına geldiği bilinmektedir. NFT’nin açılımında herkesin gözden kaçırdığı aslında dikkat edilmesi gereken çok önemli bir sözcüğün varlığıdır. Bu sözcük Token olarak ifade edilmiştir. Yani bu bir görsel, sessel veya başka şekilde oluşmuş varlığın kripto para gibi dijitalleştirilmesi yani kriptolojik olarak kodlanmış halidir diye tanımlanmıştır.

NFT, olarak oluşmuş varlık bir değere sahip olup ve bu değeri parasal olarak tahsil edilmesi mümkün olabilmektedir. Burada asıl önemli olan kriptolojik varlığın dijitalliğini ilk defa oluştururken iyi şekilde  saklamak olduğu düşünülmektedir. Herhangi bir sanat eseri, video, tweet, bir internet sayfası, araba ruhsatı, okul diploması gibi görseller, sosyal medyada veya dijitalde oluşturduğunuz hikâyeler,  futbol kartları, oyun kartları, tablolar veya antika eşyalar, müzik, maç vb. varlıkların Blockchain içerisinde kriptolojik olarak kodlanması bu kod ile block oluşturulması eseri eşsiz (Non-Fungible) yapmakta yeterli olmaktadır. Çünkü eserin benzer sürümü veya üzerindeki herhangi bir değişiklik yapılması ile tekrar NFT oluşturularak satılmak istenmesi onun kriptolojik kodunu değiştireceği için eser aynı özellikte olmayacaktır.

Aynı zamanda eserin bu kodu ile Blockchain resmi web sayfasından içerisinde hangi hesaba ait olduğunu ve geçmiş bilgileri görünebileceği için eserin doğrulaması yapılmış olacaktır. Herhangi ekspertiz olmadan yapılan bu doğrulama ile eserin ekran görüntüsü ile aynı olmadığı kolaylıkla eşsiz olduğu anlaşılacak ve eserin değeri buna göre belirlenebileceği düşünülmektedir. NFT’nin meta verilerine imzalarını ekleyerek sanat eserlerini ilk oluşturanlar orijinalliğini de böylece korumuş olacaklardır. Aslında eserin kaç adet olacağı, sanatçının kendisine alacağı komisyon oranı eser satabilmek için içerdiği özellikleri ile oluşturulan akıllı sözleşmelerin varlığından haberi olan konu ile ilgili olan kişiler eserin ekran görüntüsü ile aynı olmadığının kolaylıkla farkında olduğu görülebilmektedir. Aynı zamanda tanınmış güvenilir NFT satış platformları orijinal eser diye belirterek veya orijinal eserin satış noktasını budur diyerek sizi yönlendirebilmektedir.

Dijital cüzdanınıza bağlı olarak oluşturulmuş herhangi dijital eserinizi OpenSea, Rarible, Nifty, Gateway, superRare, Enjin ve Decentraland gibi platformlarda sergilerken çoğunluğunda istenilen GAS ücretlerinin (feelerin)  varlığı herkesin eline ne geçerse platforma koymaması için caydırıcı özelliği de bulunması önemli özellik olarak görülmektedir. Para kazanmak için birçok şeyi NFT olarak koymanın para kazandırmaması sonucu insanların eserlerini alıcıların talebi doğrultusunda oluşturacakları öngörülmektedir. Bu piyasada döneme göre popüler NFT karakterleri de diğer NFT’lere göre daha yüksek ücret ile satılabilmektedir. Bugünlerde 2022 Şubat ayı itibari ile CryptoPunks’lar daha yüksek ücretlerden satıldığı izlenilmektedir.

Tüm yönleriyle NFT İncelemesi

NFT sanatın özgürleşmesi açısından muazzam bir potansiyel taşımaktadır. NFT’yi heyecan verici yapan şey, bu bin yıllık patronaj sistemini ortadan kaldırma potansiyeli yanı sıra, NFT üzerinden eserini satan sanatçı için akıllı sözleşme ile bildirilen komisyona göre parasını (tokenini) sonraki her satışından pay almayı sürdürüyor olması cazip gelmektedir. Bu durum şu şekilde örneklendirilebilinir; Örneğin Müzik piyasasına çiçeği burnunda bir müzisyen girmiş olduğu varsayılsın, adını duyan kimse olmasın. İlk şarksını YouTube’a yüklediği düşüldüğü zaman aradan 1 yıl geçip bu şarkı bir şekilde YouTube’da 50 milyon dinlenmeye ulaştığı durumda bu senaryo için tek bir ihtimal kalmakta, bir plak şirketiyle anlaşma imzalayıp albüm yapmak ve bu yolla para kazanmak ve gelirin büyük bir bölümünü zorunlu olarak plak şirketiyle paylaşmak durumunda kalması kötü bir durum oluşturmaktadır.

Oysa NFT ile işler değişecek… Sanatçının İlk şarkısını YouTube’a yüklerken belli sayıda NFT’lediği varsayıldığı zaman 1 yıl içinde 50 milyon dinlenmeye ulaşan bu sanatçının eserinin 10 yılda 1 milyar dinlenmesi ve haliyle bir müzik efsanesine dönüşmesi ihtimali ve NFT’sine olan rağbet artması bir hayli yüksek olacağı düşünülmektedir. Bu sanatçının orjinal NFT’sini elinde tutmak isteyen birçok yer ve insan olacağından her NFT’sinden de komisyon alacak olması ile sanatçı iyi bir gelir elde etmiş olacaktır. Aynı şey resim vb birçok sanat için geçerli olacağı düşünülmektedir. [5]

NFT bir sanat eseri değeri taşır mı?

Konuya bazı durumlar düşünerek bakılmıştır. Daha önce söylediğimiz gibi bir sanat eserini değerli yapan şey nedir? sorusuna karşılık, sanatçının kişisel serüveni, toplumdaki konumu, eseriyle kurduğu ilişki, eserin ortaya çıkışı, toplum nezdinde ki anlamı, eserin özelliğine göre eseri alacak kişide memnuniyet oluşturma durumu, kullanıcılar için yararlı olma durumu gibi özellikler klasik eser ile aynı şekilde olsa da modern dijital sanat içinde yapay zeka ile üretilip üretilmediği,  NFT’nin en fazla üretim sayısı ve Metaverse içerisinde kullanıp kullanılamayacağı, çeşitli Metaverseler içerisinde geçişkenlik özelliği olma durumu, akıllı sözleşmeler oluşturulurken  bahsedilmiş olunan kriterleri taşıması gibi cevaplar verilebilinmektedir. Bu sorulara verilebilecek cevaplar ile NFT’nin değeri de belirlenmektedir. Ancak, en fazla ne kadar değerli olabileceği sanatsal olarak neyi ifade ettiği zaman ile görülebilecek bir durum olduğu düşünülmektedir.

Mart 2021’de İnsanların çoğu tarafından NFT’nin ne olduğunun duyulması Beeple ismiyle bilinen sanatçı Mike Winkelmann’ın NFT’ye dönüştürdüğü 5 bin günden fazla sürede yapılan çizimlerden oluşturulmuş ‘Everydays: The First 5000 Days’ isimli dijital sanat eserini Londra’da bulunan Christie’s Müzayede Evi’nde 69.3 milyon dolara satılmasını sağlamıştı.[6] Çoğu insan tarafından NFT’nin ne olduğu bilinmemesi nedeniyle kolay yoldan kazanılmış para olarak görünse de, Sanatçı Beeple’in kendisinin de bu rakamlarda satış beklemediğini belirtse dahi 5.000 gün boyunca oluşturulmuş bu dijital eserin ismi bile eserin ne kadar sürede oluştuğu ve sanatçının geçmişi hakkında insanlara bilgi verdiği görülmektedir. Çünkü en az 5.000 gündür sanat işini kendi işi olarak yaptığı görülmüş, aynı zamanda sanatının içinde dünya gündeminde var politik ve apolitik olan durumları da anlatan çok güzel karelerde bulunması takdir toplamıştır. Eserin sayı olarak bir tane olması ve sanatçı tarafından dijital imza taşıması gibi özelliklere bakılarak toplumun ve alan kişinin eseri sanat eseri olarak görmesinde bahsettiğimiz faktörlerin etkili olduğu görülmüştür.

Bunun yanı sıra Twitter CEO’su Jack Dorsey ilk tweetinin NFT’sini 2,9 milyon dolara satması, bu şekilde birkaç NFT’nin daha satılması insanların aslında NFT balon mu çökecek mi bu saçmalık mı? Niye böyle şeyler satılıyor? diye düşünmesine neden olmuştu. Refik Anadol gibi tanınmış NFT sanatçıları bu tarz farklı şeylerin satılmasının nedenini “NFT dünyasında ilk defa bu şekilde ortaya bir şeyler konulmasıdır” diye yorumlamıştır. NFT’nin gerçek değerinin insanlar için NFT’ler alışkanlık haline gelip kullanılmaya başlanınca artacağı düşünülmektedir. 15 Aralık 2021 de Refik Anadol’un OpenSea’de yayınlanan ‘Machine Hallucinations–Nature Dreams AI Data Sculpture 1/1 2021 adlı NFT eseri ‘mabu’ isimli koleksiyoner tarafından yaklaşık 1.2 milyon dolara satın alınması ve 02-04 Aralık 2021 de Murat Pak’ın ‘Merge’ NFT projesi 100 milyon doları aşan satışıyla rekor kırması NFT projelerinde insanların sanat ile uğraşan kişilere değer verdiğini aynı zamanda Türklerin ne kadar başarılı olabileceğini gösteren örnekler olarak kabul edilmektedir.

NFT’nin iyi fiyattan satışı için olması gereken özellikleri ve NFT hırsızlığı olasılığı

NFT’nin iyi bir satış ile kar elde edilebilmesi için Discord, Telegram’dan veya başka sosyal medya platformdan hiçbir özelliği dahi olmayan eserin bir topluluk oluşturarak satılan varlığı birkaç kez el değiştirmesi ve yüksek fiyatlar teklif edilmesi toplumda o esere karşı değerliymiş algısı oluşturulması ile NFT’lerin satışının yapılması bir nevi aldatma olarak görünse de aslında birçok sosyal medya platformunda değeri anlaşılan sayıların etkisi ve grup davranış oluşturulması kripto dünyasındaki topluluk faktörünün önemi devreye girmiş olması yeni dünya düzeninde dağıtık yapıdaki konumlanmış toplulukların işbirliğinin önemini göstermektedir. Coinler ve NFT tokenlarının da birbirlerini bir şekilde desteklemesi bu grubun içerisindeki birçok kişiye yüksek ücretlerden maddi olarak geri dönüş sağlaması sosyal medyadan Instagram, Youtube vb platformlardan da alışık olduğumuz üzere dağıtık yapıdaki toplulukların destekleri birçok şeyi etkilediği görülmektedir.

Daha önceki Web 3.0 yazımızda belirttiğimiz üzere bu topluluklar geleceğin habercisi olarak düşünülmektedir. 2021’in ilk ayında yaşanan Gamestop olayında görüldüğü gibi hisse senetlerinin satışında dahi büyük balinalardan (büyük meblağ kullanan yatırımcılardan) daha çok Reddit platformunda topluluk olarak bulunan, maddi olarak küçük hissedarların sayı olarak yeterince büyüklüğü ile nasıl etki gücüne sahip olabileceğini görülmüştür. Bu durum topluluk oluşturulması ile büyük balinaların değil küçük hissedarların hisse senedinin fiyatını kontrol edebileceğinin en güzel örneğini oluşturacağını göstermektedir.

Diğer NFT satışında kendi NFT’lerini satmak isteyenlerin uyguladığı takdiklerden birisi de tanınmış NFT satıcısına hediye NFT gönderilmesi olduğu görülmektedir. Çünkü tanınmış kişi gelen NFT’yi platformda sergilediği anda gönderen kişi kendisinin diğer eserlerinin değerleneceğini bilmektedir. Fakat burada tehlikeli olan kötü niyetle hediye gönderilen NFT’lerin bazıları içerdiği virüsler kullanıcının bilgisayarına veya NFT eserine hasar veriyor hatta NFT’lerinin çalınmasına neden olmasıydı. Bu yüzden artık tanınmış satıcılar hediye gelenlere hiç dokunmadan silerek riski almamayı göze alıyor ama hediye gelen NFT’nin belli bir geçmişi varsa, sahibinin kim olduğu anlaşılıyorsa bunları kabul edebildiği görünmekteydi.

NFT üniversitelerde sanat okullarında okutulacak mı? Sanatçıların bakış açısı?

Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar, 2022 yılı bahar yarıyılında Güzel Sanatlar Fakültesi’ne seçmeli ‘NFT’ye Giriş’ dersi konulduğunu duyurdu. Ünüvar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, senato kararıyla, Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Bölümü 70 kişilik kontenjan ayrılarak “NFT’ye giriş” dersi üniversitenin genel sosyal seçmeli dersler havuzuna eklendiğini belirtmişti. [7] Bu konu diğer Üniversitelere örnek olabilir mi NFT’ler geleceğin dünyası olabilir mi? Diye düşünülerek bu konuda bilgisi olan New York-Londra-Türkiye üçgeninde çalışan dijital medya sanatçısı Salih Aksu’ya, ‘Dijital sanat, sanat mıdır?’ ve Üniversitede okutulması hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorulduğu zaman şu şekilde cevap vermiştir. “Modern sanat sergisine gelenler hep, ‘Ne var ki ben de yapardım’ gibi bir argümanla geliyorlar. Biz de ‘E’ yapsaydın o zaman’ dediğimizi hatırlıyoruz…” Bu kadar net olarak ifade ediyor. Peki, NFT ne demek diye sorulunca? Onu da şöyle yanıtlıyor: “Bir de artık bu çağda sanatı tükettiğimiz form değişti. Geleneksel sanat elbette hayatımızda olacak ama dijital sanat geleceğin zamanı, “Yeni nesil sanatçıların bunu bilmesi gerekiyor.” demiştir.

İyilik için Sanat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Selin Bozkurt ise NFT’nin sanatçılar için artık kaçınılmaz bir platform olduğunu belirterek, “Metaverse’nin de denkleme girmesi ile NFT özellikle de belirli bir yaşın altındaki sanatçılar için olmazsa olmaz bir alan. Durum böyleyken yeni nesil sanatçıların NFT’yi bilmesi, uygulaması şart olmuştur. Ders olarak konulması da yerindedir. İyi bir talep toplama aracı olmuş, ilgi de görecektir. ” demiştir. [8] NFT’nin ders olarak okutulmasına karşı çıkan sanatçılar insanların sadece para kazanma amaçlı olarak konu ile ilgili olmasından yakınıyor olsa da bu sanatçılar aynı zamanda genel olarak NFT‘ye gelecekte gerçekten bu işle ilgili kişiler tarafından yöneleceğini düşünmektedir.

NFT: Gelecek mi?

Geçmiş dönemlerde olduğu gibi eserin toplum ilgili bağlantısı, hikayesi, sanatçının kimliği nasıl önemliyse NFT içinde aynı özellikler değerini gelecek açısından belirleyeceğini söylenilmesi yazıda anlattıklarımıza göre normal olduğu düşünülmektedir. Geçmişten günümüze sanatın ortaya konuş biçimindeki değişiklikleri toplumlar yadırgasa da-Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan matbaa örneğinde olduğu gibi-zamana, çağa ayak uydurmak adına kabul etmek zorunda kalmışlardır. Fakat bu süre içerisinde ülke için sağlanılacak yaralardan faydalanılamamış fırsatların çoğu kaçmış durumda olduğu görülmüştür. Bu durum İmparatorluğun Avrupa Ülkelerinin gerisinde kalmasına neden olduğu görülmektedir. Bundan dolayı zamanı yakalayabilmek adına geçmişten ders çıkararak yenilikleri yakalamak önemli olabilmektedir.

NFT için yeni bir sistem olması, insanlar eserlerin geçmişten farklı olarak NFT’nin farklı özellikleri ile Web 3.0 içinde hangi boyutlara evrileceği şimdiden tüm detaylarıyla öngöremese de metaverse dünyasında değerini nelerin belirleyeceği bahsetmiş olduğumuz özelliklere göre oluşacağı düşünülmektedir. NFT’lerin dijital sanat olduğu için görüntülerinin boyut olarak değiştirilebildiği ve çeşitli şekillerde ve yerlerde kullanılması NFT’lerin farkını ve olumlu özelliğini gösterdiği söylenilmektedir. Daha önce sanatçılar sadece kendi Şehrini veya Ülkesini tanıtım alanı olarak seçerken NFT’nin gelişim ile sanatçının sanatı için sınırları kaldırıp globalleşmesini sağlayacağı görülmektedir. Daha önceki Metaverse yazımızda belirttiğimiz gibi kripto paraların sınırları kaldırması gibi NFT’ler ve Metaverse’ler sınırları kaldıracağı düşünülmektedir.

Blockchain çalışma sistemine de Web 3.0 yazısında bahsedildiği gibi firmalar hızlı şekilde adım atarken NFT’lerin sanat olarak kabul edilmesi ve yazıda bahsedilen kriterlerin belirlenmesi ile Üniversiteler tarafından şimdiden okutulmak üzere müfredata konulmuş durumda olunması NFT’nin geleceğine ışık tuttuğu görülmektedir. Üniversite müfredatına konulan NFT sanat dersleri ve devamında gelecek Metaverse içinde nasıl NFT olabilir müfredatı ve bunların büyük şirketlerin Blockchain içinde etkisi ile NFT ve Metaverse ile oluşturulmuş tokenların, coinler ile mecburi işbirliği düşünüldükçe kripto varlıkların değerleri, geleceğinin önemi anlaşılmaktadır. Buna yönelik olarak her şeyi kriptolojik olarak değerlemek mantıksal göründüğü anlaşılmıştır. Gas ücretlerinin (feeler) herkesin eline ne geçerse platforma koymaması için caydırıcı özelliği bulunması ve ekran görüntüsü veya hırsızlık ile elde edilmiş NFT’lerin bu dönemde para kazandırsa da işin geleceği açısından hikaye tarafını oluşturacağı görülmektedir.

Kaynakça:

  1. ERSOYDAN M .Y. (2012)( Modern sanatçılar yeniyi ya- 38 21. Yüzyılda Eğitim ve Toplum Cilt 1 Sayı 3 Kış
  2. https://tr.wikipedia.org/wiki/Orta_%C3%87a%C4%9F_sanat%C4%B1
  3. ERSOYDAN M .Y.(2014) Dergipark//Tarihsel Süreçte Batı Toplumunda Sosyolojik Olgular ve Sanatçı A Historical Sociology of Western Society Facts and Artist
  4. https://www.indyturk.com/node/349906/yaşam/tüm-yönleriyle-nft-çılgınlık-mı-yoksa-geleceğin-ta-kendisi-mi.
  5. https://www.webtekno.com/50-saniyelik-video-390-bin-dolar-nft-ile-nasil-para-kazanilir-h108247.html#
  6. https://webrazzi.com/2021/03/12/nft-eserini-69-milyon-dolara-satan-beeple-yeni-bir-rekora-imza-atti/
  7. (https://www.ntv.com.tr/turkiye/ankara-universitesi-nftye-giris-dersini-secmeli-derslere-ekledi,RU5peMAxfU6fSBEKUIPWkA)
  8. https://www.msn.com/tr-tr/haber/yazarlar/fulya-soyba%C5%9F-sanat-sanat-i%C3%A7in-mi-yoksa-nft-i%C3%A7in-mi/ar-AASp5KK

Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri TelegramYoutube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir