NFT arkeolojisi, bireylerin modern kültürün temellerini atan NFT projelerini ortaya çıkarmaya çalıştıkları yeni bir çalışma biçimidir. Tüm modern NFT’ler, bu erken kalıntılar tarafından oluşturulan temel üzerine inşa edildiğinden, bu çalışma esastır. Bununla birlikte, başlangıç tarihi önemli olsa da, gerçekten önemli olan bir projenin yenilik getirip getirmediği ve ekosistemi ne kadar ileriye götürdüğüdür. Bu makale, yüzlerce proje incelenerek hazırlanmıştır. coinmuhendisi.com olarak, herkesin bilmesi gereken 10 Tarihi NFT projesini paylaşıyoruz.
10- 10. Koleksiyonların favori NFT projesi ‘’Curio Cards’’ (9 Mayıs 2017)
Curio Cards, tarihi NFT koleksiyoncuları arasında hayranların favorisidir ve Ethereum’daki en eski kripto sanatı parçalarından birdir. CryptoPunks’tan yaklaşık bir ay kadar daha eskidir. Tıpkı Rare Pepes ve Spells of Genesis’in Bitcoin’deki ikonik koleksiyon kartı projeleri olması gibi, Curio Cards da Ethereum için aynıdır. 7 farklı sanatçı tarafından oluşturulan toplam 30 farklı kart bulunmaktadır. Yalnızca en seçkin koleksiyonculardan bazıları tam bir set oluşturabildi.
Bazı NFT severler, Curio Cards’ların gerçekten bu listeye ait olup olmadığını tartışabilir çünkü bu NFT projesi teknik bir bakış açısıyla bakıldığında bir yenilik yapmadı. Ancak bununla birlikte, ekosistemdeki ilk NFT’nin CryptoPunks olduğu yönündeki efsaneyi, bu bilgiler ışığında ortadan kaldırabiliriz.
9- Akıllı sözleşmelere giden yolda önemli basamaklardan biri: ‘’Pixel Map’’ (17 Kasım 2016 – Ethereum )
2005’teki The Million Dollar Homepage’den esinlenen Ken Erwin, sanat eserinin merkeziyetsiz bir versiyonunu yarattı ve Kasım 2016’da Ethereum bloblockchain’ine dağıttı. Bu proje, herkesin bir parça satın alabileceği ve karoda görüntülenen görüntüyü değiştirebileceği reklam panosu tarzı bir projedir. Bu şekilde, reklam panosu asla tamamlanmayan NFT sanatının işbirlikçi bir parçası haline gelir. Bu, akıllı sözleşmelere sahip bir blockchain’in, NFT’nin ne olabileceğinin sınırlarını zorlamak için nasıl kullanılabileceğinin gücünü göstermektedir.
NFT’ler gelecekte daha da geliştikçe, PixelMap’in, karmaşık akıllı sözleşmelere giden yolda basamaklardan biri olduğu giderek daha açık hale gelecektir. Ken Erwin, zincirdeki her piksel için görüntü verilerini depolayarak işleri bir adım daha ileri götürdü ve PixelMap’i ilk tamamen zincir üstü NFT’lerden biri haline getirdi.
8- Ethereum’daki ilk NFT kedileri ‘’MoonCats’’ (9 Ağustos 2017 – Ethereum)
Bu 8 bitlik koleksiyon kedileri, Ethereum’daki ilk kedi NFT’leriydi ve toplam 25.440 arzı vardı. Yaratıcıları CryptoPunks’tan ilham aldı ancak, genellikle göz ardı edilen, önemli bir yenilik yaptılar. Bir CryptoPunk bastığınızda, içlerinden istediğinizi birini seçebilirsiniz. 25.440’ın 10.000’i tamamı zaten zincir dışı üretilmişti, bu yüzden projeyi bulan ilk koleksiyoncular hızla en nadir olanları topladılar. Bu etkili bir yaklaşım değildi. MoonCats’in arkasındaki ekip olan Ponderware, MoonCat’in basılması için yeni bir çözüm tasarladı. Koleksiyonerler mint yapmak için düğmeye tıkladıklarında, blockchain’in onlara hangi kediyi vereceği hakkında hiçbir fikirleri olmayacaktı. Zincirdeki bir kedinin özelliklerini atayarak, her seferinde benzersiz bir kedi üretilecek ve koleksiyoncunun, işlem onaylanana kadar parçanın nasıl görüneceği hakkında hiçbir fikri olmayacaktı. Tabii ki, bugün sahip olduğumuz milyar dolarlık üretken sanat NFT pazarıyla, mint’lerin bu şekilde çalıştığını kabul ediyoruz. Ancak, bu ilk kez gerçekleştiğinde devrim niteliğindeydi.
İlginç bir şekilde, 2017’de sadece az sayıda kedi basıldı, bu nedenle proje 2021’in başlarında NFT Arkeologları tarafından yeniden keşfedildiğinde, koleksiyon 24 saatten daha kısa bir sürede tükendi. MoonCats’in piyasa değeri 0 dolardan 100.000.000 dolar seviyelerine çıktı. Zincir üstü üretken sanatın kökenlerini araştırmaya devam eden biri varsa, araştırmaları kesinlikle onları MoonCats’e götürecektir. Bu nedenle, bu listede bir yeri hak ediyorlar.
7-NFT projelerin en karmaşık parçalarından biri: ‘’Digital Zones’’ (29 Ağustos 2017 – Ethereum)
Fransız avangard sanatçı Yves Klein’ın 1959’daki ‘’Zones of Immaterial Pictorial Sensibility’’ adlı eserinden esinlenen Kanadalı sanatçı Mitchell F Chan tarafından, 2017 yılında Ethereum blockchain’inde, toplam 101 ‘’Digital Zones of Immaterial Pictorial Sensibility’’ yayınlandı. Kripto sanatının nasıl geliştiğinin zaman çizelgesine bakıldığında, Dijital Zones’lerin piyasaya sürülmesinin çok önemli bir olay olduğu açık. Mitchell, çok derin bir düzeyde, NFT’lerdeki gerçek yeniliğin blockchain’i sadece bir görüntüye bağlamak değil, aynı zamanda blockchain’in kendisini araç olarak kullanmak olduğunu anladı. Ve bu noktayı göstermenin, görüntüden tamamen vazgeçmekten daha güçlü bir yolu olmadığını kanıtladı.
Evet, bu doğru. JPEG yok. Yukarıda gördüğünüz fiş görüntüleri, orijinal token’lar için değil. Sanatın görsel bir bileşeni yoktur ve görünmezdir. Bu yeterince epik değilmiş gibi, Mitchell akıllı sözleşmeye ritüel bir işlev kodladı. 34 sayfalık Blue Paper’da (Mavi Kitap), sanata gerçekten sahip olmanın tek yolunu özetledi. Nasıl? Bu ritüel olarak token’iniz yakılır ve sanat duyarlılığınıza dahil olur. Bu, birçok insana hitap eder, çünkü mülkiyet üzerine bir yorum, sanat ve finans dünyalarının kesiştiği yerdir. Digital Zones, kripto sanatının en karmaşık parçalarından biri olarak kabul edilir. Bu proje, Ethereum’daki ilk kavramsal sanat eseriydi ve bir sanatçının yaratabileceği şeylerin sınırlarını zorlamak için akıllı bir sözleşmenin kullanılabileceğini gösterdi. Hem kripto hem de geleneksel sanat topluluklarından saygı gördüler ve Sotheby’s’de 1.532.500 dolara kadar yükselen fiyatlara satıldılar.
6-İlk FFP’ler: ‘’Eggs’’ (27 Temmuz, 2014 – Namecoin)
Namecoin, bir Bitcoin çatalıydı. Aynı zamanda Bitcoin’in yaratıcısı Satoshi Nakamoto’nun üzerinde çalıştığı diğer tek projeydi. Merkeziyetsiz bir isim kayıt hizmeti olarak hizmet vermek üzere 2011 yılında piyasaya sürüldü. Birkaç yıl sonra, 2014 yılında, insanlar meta verileri adlarına merkeziyetsiz bir anahtar/değer çifti olarak yerleştirebileceklerini fark ettiler. Bazıları isimlerine bir profil resmi eklemeye karar verdi. Böylece, ilk PFP’ler doğdu.
Kayıtlı PFP’lerin 277’si Twitter Eggs (Twitter Yumurtaları) olarak bilinen Twitter avatarlarıydı. Koleksiyoncular onları en eski zincir üstü toplanabilir NFT’lerden ve PFP’lerden bazıları olarak tanımladılar.
5-Bu NFT projesi birçok ilke imza attı: ‘’SaruTobi’ (6 Mayıs, 2016 – Bitcoin)
19 Aralık 2014’te Christian Moss adlı genç bir iOS geliştiricisi, App Store’da SaruTobi adlı bir oyun yayınladı. Oyunda uçmasını ne kadar uzağa götürebileceğinizi görmek için bir maymunu döndürmek için ekrana dokunuyorsunuz. Christian, SaruTobi oyuncularının Bitcoin ile oyun içi öğeler satın almasına izin vermek istedi. Ancak Apple buna izin vermedi. Bunun yerine, oyuncuların oynarken az miktarda Bitcoin toplamasına izin verdi. İşte bu şekilde, ilk play-to-earn oyunlarından biri doğdu. Birkaç yıl sonra Christian, EverdreamSoft’un, Spells of Genesis’teki tokenize oyun varlıklarıyla neler yaptığını duydu ve SaruTobi için NINJASUIT’i piyasaya sürerek aynı şeyi yapmaya karar verdi. Böylece, oyna kazan oyununda NFT’nin kullanıldığı ilk örneği proje olmuş oldu.
Ama hikaye burada bitmiyor. Christian, Spells of Genesis kullanıcılarını oyun öğelerinin kullanımını sunarak oyununa çekebileceğini fark etti. Mobil cüzdanlar SaruTobi’ye bağlayabilir ve SaruTobi, cüzdanlarında hangi token’lerin bulunduğunu okuyabilirdi. Token envanterlerine dayanarak, oyundaki çeşitli özelliklere erişim izni verebilirdi. Haziran 2016’da Christian, Spells of Genesis SATOSHICARD, SARUTOBICARD ve CNPCARD’ı Sarutobi’de oynanabilir hale getirerek bu işlevselliği uyguladı. Bu, bir NFT’nin iki bağımsız oyun arasında birlikte çalışabilir hale gelmesinin ilk örneği oldu. Spells of Genesis, SaruTobi’de birlikte kullanıldığında, trilyonlarca dolarlık oyun ve sosyal medya endüstrilerinde devrim yaratmış oldu. Web 1.0 selefinin küllerinden, metaverse doğdu.
4-Blockchain oyunlarının kökeni: ‘’Spells of Genesis’’ (11 Mart, 2015 – Bitcoin)
Spells of Genesis, Bitcoin üzerine inşa edilmiş bir blockchain ticaret kartı oyunudur. Her kart, blockchain tarihinde tarihi bir anı temsil eden bir sanat eseri içerir. Spells of Genesis’in yapımcıları EverdreamSoft, FDCARD’ı piyasaya sürdüğünde, ilk tokenize edilmiş oyun varlığı oldu.
Bu, sonunda oyuncuların hala birçok yönden bağlı oldukları merkezi yönetim organlarından güç almaya başlamasına yol açacak, yükselen bir gelgitin başlangıcını işaret ediyordu. Bu anın önemi çok büyük, çünkü bu proje, oyuncuların dijital varlıklarının gerçek mülkiyetine sahip oldukları yeni bir oyun çağını başlattı. Blockchain oyunlarının kökenlerini takip ettiğinizde, tüm yollar Spells of Genesis’e götürür.
3-Standartları belirleyen NFT projesi: ‘’CryptoKitties’’ (23 Kasım 2017 – Ethereum)
Bu sevimli küçük kedileri yetiştirmek, 2017’de o kadar popüler hale geldi ki, gas fiyatlarını çok yükseğe çıkararak Ethereum’u kelimenin tam anlamıyla “kırdılar”. Bu, viral hale gelen bir blockchain oyununun ilk örneğiydi ve bu sayede “NFT” terimi icat edildi. CryptoKitties aynı zamanda ilk ERC-721 tokeniydi. ERC-721, EVM uyumlu blockchain’lerde, NFT’lerin nasıl oluşturulacağını açıklayan açık bir standarttır ve çoğu NFT bugün hala bu standartları kullanır.
Bu kedilerin sınırsız arzları nedeniyle zayıf bir değer deposu oluşturduğuna dair yaygın bir yanlış anlama vardır, ancak bu doğru değildir. Sadece 100 kurucu kedi ve 50.000 Gen-0 kedi olacak ve hardcore koleksiyoncu için keşfedilecek birçok başka niş var. Pranksy, Chris Dixon, Nate Alex ve Axie Infinity’nin kurucuları da dahil olmak üzere oldukça az sayıda OG, NFT’lere CryptoKitties aracılığıyla başladı. O zamanlar yetişen bireylerden biriyle konuşursanız, muhtemelen size bu kediciklere olan duygusal bağlılıklarını anlatmakta tereddüt etmeyeceklerdir.
2-Satoshi Nakamoto’ya saygı: ‘’Rare Pepes’’ (9 Eylül, 2016 – Bitcoin)
Rare Pepes olmadan hiçbir tarihi NFT listesi tamamlanmış sayılmaz. Bu koleksiyon kartları internet kültürünün temel bir parçasıdır ve blockchain’lerdeki ilk sanat deneylerinden biridir.
Rare Pepes, erken kripto sanat hareketinin ortaya çıkmasına yardımcı oldu. 36 seride yayınlanan yaklaşık 1.800 kart arasında, Bitcoin’i yaratan Satoshi Nakamoto’ya saygı gösteren Seri 1, Kart 1 en üstünleridir. Buna Nakamoto Kartı denir ve bir tane tutmak (toplam sadece 300 tane vardır) 300 Kulübüne girmenin tek yoludur.
1-Dünyanın en ikonik NFT’leri: ”CryptoPunks” (23 Haziran 2017 – Ethereum)
NFT topluluğunun aktif üyeleri için CryptoPunks’ın bu listedeki bir numaralı koltuğa oturması şaşırtıcı değildir. İki Kanadalı yazılım geliştiricisi Matt Hall ve John Watkinson, son zamanlarda Twitter’ı ele geçiren 10k PFP trendine öncülük etti.
Bu avatarlar hem sanat hem de koleksiyon olarak görülüyor ve yavaş yavaş dünyanın en ikonik NFT projesi oldular. Sadece dokuz tane olan en nadir uzaylılardan bazılarına, açık artırmada 11 milyon dolardan fazla fiyat biçildi.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.