Cuma günü açıklanan yeni ekonomi verilerinin, sanayinin küçüldüğünü ve tüketicilerin kesenin ağzını kapattığını göstermesiyle Avrupa’nın en büyük ekonomisi bir türlü rahat nefes alamıyor.
Daha da kötüsü, Alman hükümeti bu ay kendi ekonomisi için hazırladığı büyük yardım paketi konusunda AB’deki komşularından giderek artan bir baskı görüyor; eski İtalya Başbakanı Mario Draghi ve diğerleri, enerji krizine karşı blokun geri kalanının ihtiyaçlarını dikkate almayan, tek başına bir yaklaşım sergilediği için Alman hükümetini eleştiriyor.
İstatistik Ofisi Destatis’in Cuma günü yaptığı açıklamaya göre endüstriyel çıktı, Ağustos ayında %0,8 ile ekonomistlerin beklentilerinin üzerinde bir düşüş yaşarken tedarik zincirindeki darboğazlar devam etti ve Ren Nehri’ndeki olağanüstü düşük su seviyeleri, yakıt ve diğer temel sanayi malları için önemli olan bir ulaşım yolunu kapattı.
Bu sorunlar, hayati önem taşıyan ithalatın maliyetini daha da artırarak enflasyonist çizgide yeni bir baskı oluştururken bu baskının, her zamanki gibi gecikmeli olarak tüketici fiyatlarına yansıması muhtemel. İthalat fiyatları Temmuz ayına göre %4,3 artarak %2 artış beklentisinin iki katından fazla artış gösterdi – şu anda yıl bazında %32,7 artmış halde.
Bu arada pandeminin harcama kalıplarında yol açtığı bozulmaların yavaş yavaş geride kalması ile birlikte yüksek fiyatların birkaç aydır dayanıklı mal alımlarından uzaklaşma eğilimini güçlendirmesiyle perakende satışlar, Temmuz ayına göre reel olarak %4,3 geriledi.
ING’den Carsten Brzeski, “Alman sanayisi ve tüm ekonomi aniden durmadı, aksine uzun ve kademeli bir resesyona doğru ilerleyişinin ortasında.” dedi ve gaz arzının azaldığı bir kış başlarken daha fazlasının da yaşanacağı uyarısında bulundu.
Brzeski, “Yüksek enerji fiyatları özel tüketim ve sanayi üretimi üzerinde giderek artan bir baskı yaratacak ve ekonominin daralmasını kaçınılmaz hale getirecek.” dedi. “Tek soru, böyle bir daralma ya da resesyonun ne kadar şiddetli olacağı.”
Önde gelen dört ekonomi enstitüsü, geçen hafta yaptıkları açıklamada gelecek yıl için temel tahminlerinin %0,4’lük bir daralma olduğunu ancak bunun çok daha kötü olabileceği uyarısında bulundu: Rusya’nın tüm gaz kaynaklarını kestiği ve kış sıcaklıklarının normal seviyelerinin altına düştüğü en kötü senaryoda, ekonominin %7’nin üzerinde küçülebileceği uyarısı yapıldı – bu, yakın tarihte gördüklerimizden çok daha ekstrem bir sonuç.
Federal hükümetin enerji kriziyle başa çıkmak için 200 milyar euro’ya kadar yeni borçlanma yetkisi verme kararının bağlamı budur ve Maliye Bakanı Olaf Scholz, Cuma günü Prag’da Avrupalı liderlerle yapılacak toplantıda bunu savunmak zorunda kalacaktır.
Acil durum fonu pervasızca genel tüketim seviyelerini sürdürmeyi amaçlıyor ki bu da krize karşı çok fazla mali gücü olmayan diğer ülkeler için toptan gaz fiyatını artıracak bir durum.
Draghi bu hafta başında yaptığı açıklamada “Çağımızın ortak tehditleri karşısında kendimizi ulusal bütçelerimizdeki alanlara göre bölemeyiz.” dedi. Yılın büyük bölümünü, AB’nin Rusya’ya yönelik yaptırım paketlerini bloke etmekle geçiren Macaristan Başbakanı Viktor Orban – kuşkusuz bu davranışından dolayı Avrupa’nın desteğine pek güvenebilecek biri değil – bunun gaz tedarikini güvence altına alma yarışında “yamyamlığı” teşvik edeceğini söyledi.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.