Kriptolar:
36635
Bitcoin:
$92.544
% 1.50
BTC Dominasyonu:
%58.7
% 0.03
Piyasa Değeri:
$3.15 T
% 1.57
Korku & Açgözlülük:
28 / 100
Bitcoin:
$ 92.544
BTC Dominasyonu:
% 58.7
Piyasa Değeri:
$3.15 T

Trump ve Çin | Masaya Oturmak, Anlaşma ve Zorlu Dengeler

rump Xi Çin ticaret anlaşması Bitcoin yükselişi

Donald Trump tarafından yapılan son açıklamalara bakıldığında, Çin’in eninde sonunda bir uzlaşma masasına oturacağına dair güçlü bir inancı var. “Çin’in bizimle bir anlaşma yapacağına inanıyorum.” Bu çıkış, Trump’ın Çin ile ilişkilerinde uzlaşmacı bir hava arzusunu simgeliyor. Ancak bu yıl içinde, iki ülke arasında gerginlikler de artmış durumda hatta özellikle nadir topraklar (rare earth) ihracat kontrolleri üzerinden. Çin, bu gibi stratejik kaynaklar üzerindeki kontrolünü sıklaştırdıkça, ABD de tepki olarak yeni tarifelerle karşılık vermeye hazırlanıyor.

Trump, Çin’in bu dinamiği göz önünde tutarak, “Çin’in bizimle ticaret yapmazsa, büyük bir sıkıntıya girecek” sözünü de bir uyarı olarak dile getiriyor. Bu söz, diplomatik düzeyde sert bir mesaj niteliği taşıyor. Çin’e alternatif pazarlar kurabileceğini göstermek isteği.

Tarife Baskısı ve Karşılıklı Hamleler

Ekonomik cephesinde işler hiç de basit değil. Trump, Çin’in nadir topraklara yönelik ihracat kısıtlamalarına karşılık olarak, 1 Kasım’dan itibaren Çin’e uygulanacak %100’lük bir gümrük vergisi planladığını belirtti. Çin ise bu süreçte sert bir pozisyon aldı ve karşı hamleler hazırluyor.

Bu durum, Trump’ın “Çin korkusunu kullanarak masaya çekme” stratejisi ile Çin’in direnç hamleleri arasında bir gerilim hattı oluşturuyor. Ancak Trump kendinden emin bir şekilde “Şu anda Çin bize saygı gösteriyor.” sözlerini sarf ediyor. Elbette, böyle tarifeler hem Çin ekonomisini hem de küresel şirketleri etkileyecek. Reuters tarafından yapılan bir analiz, küresel şirketlerin bu tarifeler nedeniyle 35 milyar doları aşkın maliyetle karşı karşıya kaldığını ortaya koyuyor. Yani, agresif ekonomik baskı mekanizmaları, ticari ilişkileri kırılgan bir dengeye sürüklüyor.


Bu yazı da dikkatinizi çekecektir: BitMine’dan Dev Ethereum Alımı!


2026 Davetiyle Çin’e Gidiş Planı

Trump’ın belki de en dikkat çekici açıklaması: Çin’den davet aldığı ve 2026 başlarında orayı ziyaret etmeyi planladığı yönünde oldu. Ziyaretin, Xi Jinping ile “adil bir ticaret anlaşması” hedefiyle gerçekleştirileceği konuşuluyor. Bu ziyaret, yalnızca sembolik bir diplomatik adım değil; aynı zamanda somut beklentiler barındırıyor. Trump, Çin’in nadir toprak konusundaki kontrolünü kırabilecek ve Çin ürünlerine karşı uygulanan tarifelerin geri çekilmesini sağlayabilecek bir uzlaşma ortamı kurmak istiyor. Olası bir anlaşma, her iki ülke açısından da ticari hacimleri canlandırabilir. Ama bu işin “herkes kazansın” misyonuyla yürütülmesi gerekir.

Geçen günlerde Trump, Tayvan konusunda da dikkat çekici açıklamalarda bulundu: Çin’in Tayvan’ı işgal etme niyeti olduğunu düşünmediğini söyledi. Fakat bu konu, ikili ilişkilerin gölgesinde en hassas meselelerden biri.

Çin, Tayvan’ı “ana vatan” olarak görürken, ABD ve bazı müttefikleri Tayvan’ın demokratik yönetimini destekliyor. Bu durumda, ticaret pazarlıkları ve güvenlik kaygıları iç içe geçiyor. Trump, askeri üstünlüğe vurgu yaparak “Kimse bu konuda bizimle yarışamaz” mesajı vermeyi tercih ediyor. Ancak ne kadar “işgal olmayacak” dese de, bu tema ikili ilişkilerin masasında kaçınılmaz olarak yer alacak.

Olası Gelişmeler ve Riskler

Pozitif Senaryo: Trump ve Xi arasında somut bir anlaşma imzalanabilir. Çin, nadir toprak ihracat kısıtlamalarında esneklik gösterebilir; ABD ise tarifeleri kademeli olarak kaldırabilir. Bu, küresel tedarik zincirlerinde rahatlama sağlar ve şirketleri üzerindeki baskıyı biraz hafifletir.

Riskli Senaryo: Çin, Trump’ın beklentilerini karşılamazsa, %100’lük tarifeler devreye girer ve ilişkiler daha sertleşir. Aynı zamanda, Tayvan meselesi bir kriz haline gelirse, diplomatik tansiyon artar. Böyle bir gelişme, sadece ABD ile Çin’i değil, Asya-Pasifik bölgesini de etkileyebilir.

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, ABD ve Çin arasındaki gerginliği azaltma çağrısı yaptı; iki ülkenin uzun vadeli “ayrışmasının” küresel büyümeye zarar vereceğini vurguladı. Bu, Trump’ın stratejisi kadar, küresel sistemi de yakından ilgilendiriyor.


Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla.

Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri TelegramYoutube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir