Yeliz Akmaca 
New York Güney Bölgesi’nde görülen Roman Storm davasında jüri, lisanssız para aktarıcısı işletmek için komplo kurma suçlamasında mahkumiyet kararı verdi. Ancak para aklama ve ABD yaptırımlarını ihlal suçlarında jüri karara varamadı. Storm, 2 milyon dolar kefaletle serbest kaldı. Mahkeme, lisanssız para aktarımı suçundan azami beş yıl hapis cezası öngördü. Cezanın kesinleşme tarihi henüz açıklanmadı.
Roman Storm davası, merkeziyetsiz kripto protokollerinin hukuk sistemiyle uyumu açısından önemli bir sınav oldu. Storm’un savunması, Tornado Cash’in yalnızca açık kaynaklı bir yazılım olduğunu ve kullanımından sorumlu tutulamayacağını vurguladı. Ancak jüri, Storm’un lisanssız para aktarımı için komplo kurduğunu kabul etti. Bu karar, kripto para dünyasında gizlilik ve sorumluluk tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Savcılar, Tornado Cash’i “dev bir çamaşır makinesi” olarak nitelendirip Storm’un yasa dışı işlemlerden milyonlarca dolar kazandığını iddia etti. Savunma ise Storm’un yalnızca yazılım geliştiricisi olduğunu ve kontrolünün olmadığını belirtti. Storm mahkumiyete itiraz edecek ve dava süreci devam edecek.
Ayrıca dava sürecinde Tornado Cash’in, ABD Hazine Bakanlığı tarafından 2022 yılında yaptırım listesine alınmış olması da önemli bir dönüm noktası olarak öne çıktı. Bu yaptırım kararı, Tornado Cash’in Kuzey Kore bağlantılı Lazarus Group tarafından Ronin saldırısıyla çalınan 625 milyon dolarlık kripto paranın aklanmasında kullanılmasının ardından geldi. Savcılar, Storm’un bu gelişmelerin ardından platformun yasa dışı faaliyetlerde kullanıldığını bildiğini ve buna rağmen gerekli önlemleri almadığını öne sürdü.
Dava boyunca jüriye sunulan kanıtlar arasında Storm’un bilgisayarında bulunan pazarlama içerikleri, Tornado Cash logosunun çamaşır makinesi üzerinde yer aldığı tişört tasarımları ve platformu kara para aklama aracı gibi gösteren esprili materyaller dikkat çekti.
Tornado Cash ve Roman Storm Davasının Kripto Dünyasındaki Yeri
Tornado Cash, kullanıcıların işlemlerini gizlemek amacıyla tasarlanmış bir karıştırıcı yazılımdır. Roman Storm, yazılımın diğer kişilerce yasa dışı amaçlarla kullanılmasından sorumlu olmadığını ısrarla ifade etti. Buna rağmen mahkeme Storm’u lisanssız para aktarıcılığı komplosundan suçlu buldu. Bu durum, merkeziyetsiz protokollerin hukuki sınırlarını belirleme açısından önemli bir örnek teşkil etti.
Bununla birlikte, Storm’un para aklama ve yaptırım ihlali suçlarında karara varılamaması, jüri tarafından Storm’un doğrudan suç işlemediğine işaret etti. Kripto topluluğu, bu kararın yazılım geliştiricilerin sorumluluk sınırlarını netleştirmesi açısından değerli olduğunu düşünüyor. Dava süresince Storm’a Ethereum kurucusu Vitalik Buterin ve Ethereum Vakfı gibi önemli destekçiler maddi ve manevi destek verdi. Bu destekler, kripto sektöründeki gizlilik ve özgürlük tartışmalarının boyutunu gözler önüne serdi.
Son Dakika kripto para haberleri için hemen tıkla.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.