Wall Street analistleri yakın vadede altın fiyatları konusunda tereddütlü. Yine de, bir ankete göre, bireysel yatırımcılar, değerli metalin yeni bir kırılmanın eşiğinde olduğu ve fiyatların iki haftanın en yüksek seviyesine yakın seyrettiği bir ortamda yükselişini sürdürüyor. coinmuhendisi.com olarak detayları aktarıyoruz…
Tüketici duyarlılığı, son 10 yılın en düşük seviyesinde
Geçtiğimiz gün yapılan bir altın anketinin sonuçları, Wall Street’te hissiyatın son derece karışık olduğunu gösteriyor. Ancak tüketiciler artan enflasyon tehdidinden ve satın alma güçlerinin kaybından korkmaya devam ettikçe, “Main Street”te, yani bireysel yatırımcılar arasında yükseliş hissiyatı net. Cuma günü, Michigan Üniversitesi tüketici duyarlılığı anketinin, son 10 yılın en düşük seviyesi olan 61.7’ye düştüğünü söyledi.
Aynı zamanda rapor, tüketicilerin enflasyonun 2022 yılına kadar yüzde 5 civarında kalmasını beklediğini belirtti. Raporda, artan enflasyonun tüketici duyarlılığı üzerindeki en büyük engel olduğu belirtildi. Bazı piyasa analistleri, servetlerini korumak ve büyüyen piyasa ve ekonomik risklere karşı korunmak istedikleri için altının tüketiciler için çekici bir varlık olmaya devam ettiğine inanmıyor.
İşte anketin sonuçları: Altın fiyatları için beklentiler neler?
Bu hafta 15 Wall Street analisti Kitco’nun altın anketine katıldı. Katılımcıların 6’sı, yani yüzde 40’ı altın fiyatlarında yükseliş öngörüyor. Aynı zamanda 4 analist, yani katılımcıların 27’si, gelecek hafta daha düşük altın fiyatları çağrısında bulundu. 5 analist yani katılımcıların yüzde 33’ü, kısa vadede altın konusunda tarafsız kaldı. Bu arada, çevrimiçi Main Street anketlerinde 597 oy kullanıldı. Bunların 373’ü yani yüzde 62’si önümüzdeki hafta altında yükseliş öngörüyor. Katılımcıların 128’i, yani 21’i daha düşük fiyatların görülebileceğini söylerken, 96 seçmen yani katılımcıların 16’sı, kısa vadede tarafsız kaldı.
Analistler, altın fiyatları için hisse senetlerini takip ediyor
Altın sadece tüketiciler için çekici bir değer koruyucu olmakla kalmıyor, aynı zamanda bazı analistler, artan tahvil getirileri ve faiz oranı beklentilerinin piyasa volatilitesini artırdığını ve altının da iyi bir riskten korunma aracı olduğunu kaydetti. Equiti Capital’in piyasa analisti David Madden, hisse senedi piyasasındaki volatilitenin altın fiyatlarını “kaliteye kaçış” hareketi ile desteklediği için altın konusunda hafif yükseliş eğiliminde olduğunu söyledi.
Bununla birlikte, yakın bir zamanda ons başına 1.850 doların üzerinde önemli bir kırılma yaşanacağını düşünmediğini de sözlerine ekledi. Walsh Trading’in ticari riskten korunma direktörü Sean Lusk, altının bir sonraki hamlesini belirlemek için hisse senedi piyasalarını da izlediğini söyledi. Lusk, aşağıdaki ifadeleri kullandı:
Borsadaki volatilite altının anahtarı olacak ve buradaki daha fazla zayıflık altın fiyatlarını destekleyecektir. Şimdilik, altının herhangi bir düşüşü alım fırsatı olarak görülmeli.
Bazı analistler, altın için nötr duruşunu koruyor
Bazı analistler, fiyatın zeminini ons başına 1.800 doların üzerinde tutmayı başarması ve ons başına 1.835 dolar civarında ilk direnci yeniden test etmesi nedeniyle altın konusunda da yükselişini sürdürüyor. Bununla birlikte, diğer analistler hala altının ons başına 1.750 ila 1.850 dolar arasındaki ticaret aralığında sıkışıp kaldığını görüyorlar. Örneğin ABC’nin küresel genel müdürü Nicholas Frappell, teknik olarak altının nötr durumda kaldığını söyledi ve aşağıdaki ifadeleri kullandı:
Fiyatın haftalık zirvesinde direndiği son fiyat hareketinin, yüksek TÜFE baskısı ile birleşmesi; 1.817 dolar ve 1.800 dolar desteğiyle son aralığın alt kısmına doğru geriye yönelik bir hareket anlamına geliyor.
Frappell, Rusya ile ABD arasında Ukrayna konusunda jeopolitik gerilimlerin artması durumunda altının patlama şansı olduğunu da sözlerine ekledi. Altın için hala bir miktar yükseliş desteği olsa da, diğer analistler, Federal Rezerv artan enflasyon tehdidiyle mücadele etmek için para politikalarını agresif bir şekilde sıkılaştırmaya çalışırken değerli metalin toparlanmasının zor olacağını belirtiyor. Piyasalar, FED’in Mart ayında faiz oranlarını 50 baz puan artırması fikriyle giderek daha rahat hale geliyor. Uzmanlara göre piyasaları ayrıca beş faiz artışı potansiyelini fiyatlıyor.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.