Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu enflasyon raporu sunumunu yapıyor.
Kavcıoğlu’nun sunumunda öne çıkan ifadeler şunlar oldu:
Yılın ikinci çeyreğinde gerçekleşen jeopolitik riskler ile pandemiden kaynaklanan aksamalar küresel iktisadi faaliyeti olumsuz etkilemektedir.
Para politikası kararları küresel ekonomide belirgin yavaşlama olasılığını güçlendirdi.
Emtia fiyatları bir miktar geriledi, tedarik süreleri kısaldı.
Gelişmiş ve gelişen ülkelerdeki enflasyon 25 yılın zirvesine çıktı.
Cari dengede çevrimsel etkilerden arındırılmış iyileşme devam ediyor.
Küresel emtia fiyatları normalleşme eğilimine girdiğinde, ekonomimiz cari fazla verme kapasitesine ulaşmış olacaktır, bu durum Türkiye ekonomisi için yöne bir dönemin başlangıcına, kısa vadeli finansman ihtiyacının asgariye indiği ihracata dayalı büyümeye işaret ediyor.
Yatırım harcamaları sağlıklı ve sürdürülebilir olarak sağlıklı bir çerçevede devam etmektedir. Makine yatırımları istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ediyor.
İkinci çeyrekte iç talep yataya yakın seyrederken, sanayi üretimi dış talebin de etkisiyle gücünü korumuştur.
Sanayi üretiminde gözlenen artış imalat sanayinin geneline yayıldı. Güçlü ekonomik büyüme kapasite kullanım oranlarına da yansımaktadır.
Göstergeler ilave kapasite işaret etmekte ve yatırım talebini desteklemektedir. Kapasite artışları son dönemde yatırım iştahı yüksek olan firmaların bulunduğu sektörlerde daha da belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Eğilimin yatırım malı üreten ve ihracatçı sektörler başta olmak üzere güçlendiğini gözlüyoruz.
Toplam istihdam edilen kişi sayısı tarihsel yüksek seviyelere ulaşmıştır. İstihdam açığı halen yüksek seviyelerde seyrediyor.
İhracatımızın ürün ve pazar çeşitliliği son dönemde hızlanmak suretiyle istikrarlı bir şekilde artmaktadır.
İkinci çeyrekte küresel emtia fiyatlarındaki güçlü artışlar, tedarik zincirindeki aksaklıkların neden olduğu arz kısıtları ve döviz kurları tüketici kurları üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiş, enflasyondaki artışın temel belirleyici olmuştur.
Enflasyon Nisan raporunda öngördüğümüz patikanın üzerinde kalmıştır.
Çekirdek enflasyon göstergeleri ise daha olumlu bir görünüm sergilemektedir.
Yılın ikinci çeyreğinde ithalat birim değer endeksi özellikle enerji fiyatlarındaki artışa bağlı yükseldi, enflasyonu yukarı çeken ana etkenlerden biri olmuştur.
Küresel enerji piyasalarında Rusya ve Ukrayna arasındaki çatışma nedeniyle daha belirgin hale gelen arz ve talep dengesizliklerinin ikinci çeyrekte sürmesi enerji fiyatlarına yansımıştır.
Enflasyonda talep koşullarının etkisi sınırlı.
İmalat sanayi firmalarının siparişlerine yönelik anket verileri, kartla harcamalar göstergeleri ivme kaybına işaret etmektedir.
2.çeyrekte çıktığı açığı göstergelerinde yavaşlama gözlendi, 2.yarıda düşüş hızlanacak. Almakta olduğumuz kararlarla en kısa zamanda enflasyonda kalıcı düşüşü hedeflemekteyiz. Liralaşma perspektifi ile araçlarımızı etkin olarak kullandık ve kullanmaya devam edeceğiz.
Son dönemde makroihtiyati politikalarımızı güçlendirdik.
Likidite, teminat ve zorunlu karşılık araçlarını etkin olarak kullanıyoruz. Parasal aktarımın etkinliği açısından etkinliği hissedilir adım attık.
Teminat düzenlemeleri kapsamında ilk olarak Mayıs ayında para takası ve bankalararası para işlemleri için DİBS sepetinin kapsamını değiştirdik.
Ekonominin potansiyeli ile uyumlu bir parasal büyümeyi gözeterek, tüm faizlerin politika faizine yakınsaması için gereken adımları atmaya devam edeceğiz.
Mevcut rapor döneminin başında oluşan yukarı yönlü tahmin sapması son dönemdeki olumlu gelişmelerle telafi edilmiştir.
Ham petrol ve emtia fiyatlarının genel seviyesine ilişkin varsayımlarımızı 2022 büyük oranda koruduk.
2022 yıl sonu gıda enflasyon tahmini yüzde 49’dan yüzde 71,3’e yükseldi.
2022 yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 42,8’den yüzde 60,4’e yükseldi.
Enflasyonun 2023 yıl sonunda yüzde 19,2 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Enflasyonun 2024 yıl sonunda yüzde 8,8 olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.
Uygulanan politikalarla kredi gelişiminde normalleşme başladı.
Küresel fiyat artışları normale döndüğünde Türkiye ekonomisinin cari fazla verdiğini göreceğiz.
Enflasyonun atalete dönüşmemesi için çok yoğun ve sert tedbirlerle bu süreci kısa sürede terse çevirmek için kararlar almaya devam ediyoruz.
Dünyada ülkelerin yapısı itibarıyla tedbirlere karşılık resesyon süreci konuşuluyor, IMF tüm ülkelerde büyümeyi aşağı yönde güncelledi, Türkiye yukarı doğru güncellenen tek ülke konumunda.
Dünyada resesyonun konuşulmadığı tek ülke Türkiye.
Rusya ile yerel paralarla ticaret için önemli mesafe kat ettik.
Rusya tarafında görüşmelerimiz devam ediyor, sadece Rusya değil diğer ülkelerle de swap anlaşmaları için görüşmeler devam ediyor.
Geçen yıl ROM’u kaldırdık, liralaşmayı öncelendirdik, etkin şekilde kullanım aracı hale getireceğiz, Merkez Bankası kendi yönettiği, aldığı kararlarda ağırlıklı liralaşmayı önceleyerek alıyor.
Rezervlerimiz geçen yıl da aynı seviyedeydi, bu yıl da aynı seviyelerde, enerji maliyeti arttı, tüm ödemelerini rahatlıkla ödüyor, ödeyecek, bunlar için yeterli rezervlerimiz, gücümüz var, çok iyi durumda, rezerv erimesi değil rezerv değiştirmesi var.
(Rusya ile yerel parayla ticaret görüşmeleri) Ticaretimizde o kadar fark yaşanmıyor, ticaret kendi dengesini buluyor, enerji ödemelerimiz, ticaret, turizm var, görüşmeler önemli bir noktaya geldi.
Dijital para ile ilgili güzel haberleri kısa zamanda vereceğiz, çalışmalar olumlu şekilde devam ediyor, sona doğru geliyoruz.
Önümüzdeki dönemde rezervlerdeki artışı göreceğiz, YUVAM’da hedeflediğimiz yıl sonu rakamına doğru yaklaşıyoruz.
Bankacılık sektörümüz dünyadaki en iyi bankacılık sektörü başında geliyor, bu kadar sağlam ve güçlü bir bankacılık sektörünün böyle bir CDS’i hak ettiğini düşünmüyorum.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.