admin 
Blockchain şirketi Ripple’ın genel danışmanı Stuart Alderoty, Ripple davası için önemli sayılabilecek bir gelişmeyi aktardı. Alderoty, 2012’den alınan iki belgenin davadaki gidişatı değiştirebileceğini ima ederek bu iki belgenin XRP’nin kayıt dışı bir menkul kıymet olarak görülmediğini kanıtlayabileceğini söyledi. coinmuhendisi.com olarak detayları aktarıyoruz…
Ripple davası için flaş gelişme: XRP’nin menkul kıymet olarak görülmediği kanıtlanabilir
Fox Business’a yapılan bir açıklamaya göre Ripple genel danışmanı, 2012’ye ait olan iki belgenin XRP’nin kayıt dışı bir menkul kıymet olarak görülmediğini gösterebileceğini söyledi. Daha önce de bildirdiğimiz üzere, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu olan SEC, 2020 yılının Aralık ayında, Ripple’ın bir süredir “kayıtsız menkul kıymet” olarak XRP sattığını gerekçe göstererek dava açmıştı. Yani, XRP’nin menkul kıymet olmadığının gösterilmesi, dava için hayati bir önem taşıyor.
🚨NEW: Ripple's General Counsel @s_alderoty statement to FOX Business:
“Once released, these documents will show that in 2012 Ripple received a legal analysis that XRP was not an investment contract. The fact that it took the SEC eight years to suggest they disagreed with that— Eleanor Terrett (@EleanorTerrett) February 17, 2022
Alderoty, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun bu yasal açıklamalara karşı çıkmasının şaşırtıcı olduğunu düşündüğünü söyledi. Ripple danışmanı, “Bu davayı şiddetle savunmaya devam ederken” insanların söz konusu 10 yıllık belgelere erişmesini “dört gözle beklediklerini” belirtti. Peki, 2012 yılındaki belgelerde neler var?
Belgeler halka açılacak mı?
Belgelere göre 2012 yılında, davanın sanıklarından biri olarak adlandırılan Ripple kurucu ortağı Chris Larsen, şirketin kripto parasının ilk yılında, XRP hakkında yasal tavsiye istedi. Adı açıklanmayan bir hukuk firmasından iki not aldı. Öte yandan SEC, Ripple’ın XRP’nin kayıt dışı bir menkul kıymet olduğunun farkında olduğunu ve bilerek yasa dışı işlem yapmayı seçtiğini iddia ediyor.
ABD Yargıcı Analisa Torres, 17 Şubat’ta bu belgelerin üzerindeki mührün kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri çıkardı ve SEC’e bir darbe indirdi. Sanıklar, bu belgelerin “hassas bilgiler içerdiğini” öne sürerek söz konusu belgeleri mühür altında tutma çabasına girdi. Ripple’ın haklı olduğu ortaya çıkarsa, şirketin adil uyarı savunmasının da durumu destekleyebileceği öne sürüyor. Öte yandan, Ripple’ın bilerek yasaları çiğnediği düşünülürse Ripple için durum pek iç açıcı olmayabilir.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.