Ahmet Bedirhan Arvas 
Kripto varlıklarında “geri alım” (buyback) stratejisi 2025’te oldukça popüler hâle geldi ve Hyperliquid, bu konuda öne çıkan projelerden biri oldu.
- Rapora göre Hyperliquid, 2025 yılı başından bu yana yaklaşık 644-645 milyon ABD doları geri alım için kullanmış durumda.
- Bu rakam, tüm token geri alımlarının yaklaşık %46’sına karşılık geliyor.
- Geri alınan token sayısı en az 21,36 milyon HYPE olarak bildiriliyor. Bu da token arzının yaklaşık %2,1’ine denk geliyor.
Yani özetle; “piyasada geri alım” stratejisi konuşulurken, Hyperliquid neredeyse tek başına büyük bir kısmını çekmiş durumda.
Neden Bu Kadar Hızlı ve Büyük?
Hyperliquid’in bu agresif hamlesinin arkasında birkaç dikkat çekici faktör var:
-
Gelir modeline bağlılık
Hyperliquid, işlem ücretleri, türev hacimleri ve spot işlemlerinden elde edilen gelirleri belirli oranlarla geri alım programına yönlendiriyor. Örneğin, raporlara göre spot/türev işlemlerinden elde edilen gelirlerin bir kısmı HYPE token geri alımına ayrılıyor. -
Piyasada arz baskısını azaltma çabası
Geri alımın amacı, dolaşımdaki token miktarını azaltmak ve token sahiplerine değer yaratmak olarak yorumlanabilir. Arz ne kadar düşükse, talebin etkisi de o kadar belirgin olabilir. -
Büyük hacimli işlem akışı
Örneğin, Ağustos 2025’te Hyperliquid’in türev işlem hacimlerinde ve işlem ücretlerinde rekorlar kırdığı, bu durumun da geri alım programına kaynak sağladığı belirtiliyor.
Bu yazı da dikkatinizi çekecektir: Kurumsallar Bitcoin’den Çıkıyor, Bu 3 Altcoin Hedef!
Piyasadaki Konumu
Geri alımlar açısından en yakın ikinci proje olan LayerZero, ZRO token için yaklaşık 150 milyon USD harcadığını duyurdu ve bu da arzın yaklaşık %5’ine denk geliyor. Ancak bu katkı tek seferlik bir hamle olarak görülüyor; Hyperliquid ise sürekli ve sistematik bir geri alım programı uyguluyor.
Sektörde toplamda 2025 başından bu yana 1,40 milyar USD’nin üzeri geri alım harcaması yapıldı. Bu sayı içerisinde Hyperliquid’in payı özellikle büyük. Bu bağlamda, Hyperliquid yalnızca rakiplerini değil, çoğu projenin toplam geri alım harcamasını tek başına geride bırakmış durumda.
Her ne kadar güçlü bir hamle gibi görünse de yatırımcıların göz önünde bulundurması gereken önemli riskler de var:
- İyi bir geri alım programı sürekli gelir kaynaklarına bağlıdır. Eğer işlem hacminde veya ücret gelirlerinde düşüş olursa, geri alım sürdürülebilirliği sorgulanabilir.
- Token arz kilitlenmeleri ve açılımları (vesting) ileride satış baskısı yaratabilir. Örneğin bazı raporlar, HYPE için açılacak arzların piyasada risk oluşturabileceğini belirtiyor.
- Geri alım programı tek başına fiyat garantisi değildir; piyasa algısı, genel kripto koşulları ve macro-ekonomik faktörler de etkilidir.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.