Yunus Tasli 
Küresel dijital varlık politikalarında Avrupa Birliği’nin MiCA çerçevesi ve İngiltere’nin temkinli adımları beklenirken, Amerika Birleşik Devletleri; yasa tasarıları, siyasi ivme ve devasa ETF girişleriyle bir anda liderliğe oynamaya başladı.
Gemini’nin Avrupa Başkanı Mark Jennings yaptığı konuşmada, ABD, AB ve İngiltere’nin kripto para düzenlemelerine yönelik farklı yaklaşımlarını ve bu durumun Batı’daki inovasyon, yatırım ve benimseme için ne anlama geldiğini masaya yatırdı.
ABD, ETF Akışları ve Siyasi İvme ile Öne Çıkıyor
Avrupa’nın kapsamlı MiCA düzenlemesiyle bir adım önde olduğu düşünülürken, ABD’nin son aylardaki yasal hamleleri dengeleri değiştirdi. Mark Jennings, bu durumu şu sözlerle özetledi: “Yönetimin bu yıl içinde yasa tasarılarını çok hızlı bir şekilde ilerlettiğini gördük. Konu, başkanlık seçimleri sırasında bir tartışma başlığı haline geldi ve bu, kripto paranın küresel önemini en üst düzeyde gösteren bir gelişme oldu.”
Jennings’e göre, ABD yönetiminin bu proaktif tutumu, şirketler için belirsizliği ortadan kaldırıyor. “Bu pozitif hamle, şirketlerin büyümesine, ölçeklenmesine ve yenilik yapmasına olanak tanıyor çünkü sermayelerini nereye tahsis edeceklerini ve bu yatırımın geleceğinin ne olacağını öngörebiliyorlar.”
Ancak ABD’nin önünde hala kat etmesi gereken bir yol var. Özellikle bazı önemli yasa tasarılarının yasalaşması ve Avrupa’dakine benzer şekilde eyalet düzeyinde yaşanabilecek düzenleyici farklılıklar, sürecin önündeki potansiyel engeller olarak duruyor.
Avrupa Birliği ve MiCA: Kapsamlı Çerçevenin Gücü
2023’te kabul edilen ve dünyanın en kapsamlı kripto düzenleyici çerçevesi olarak kabul edilen MiCA, Avrupa Birliği’ne önemli bir avantaj sağlıyor. Jennings, “MiCA ile artık kripto para birimlerini diğer varlık sınıfları gibi gören tam bir altyapı inşa edildi,” dedi. Bu çerçeve sayesinde, lisans alan bir şirket tüm Avrupa ülkelerinde yasal olarak faaliyet gösterebiliyor. Jennings, “Bu durum, bize her Avrupa yetki alanında faaliyet gösterme ve düzgün bir şekilde ölçeklenme imkanı tanıyor,” diye ekledi.
İngiltere’nin”Bekle ve Gör” Stratejisi: Fırsat mı, Risk mi?
Brexit sonrası kendi yolunu çizen İngiltere ise düzenleme konusunda daha yavaş ve temkinli bir yaklaşım sergiliyor. Yakın zamanda kripto ETN’lerine yönelik yasağı kaldırmış olsa da, tam teşekküllü bir düzenleyici çerçevenin hala hazırlık aşamasında olduğu belirtiliyor.
Mark Jennings, İngiltere’nin bu stratejisini “bekle ve gör” yaklaşımı olarak tanımlıyor: “Sanırım İngiltere, bu çerçevenin nasıl işlediğini anlamak istiyor. MiCA ve ABD’deki yasal düzenlemelerle ne olacağını görerek, her ikisinin de en iyi kısımlarını alma avantajından yararlanabilirler.”
Yine de Jennings, inovasyonun hızla ilerlediği bir sektörde regülatörlerin de bu hıza ayak uydurması gerektiği konusunda uyarıyor. “Bazen bekleyip görmek gerekir… ama aynı zamanda diğer ülkelerde ne olduğuna bakıp hem reaktif hem de proaktif olmak lazım. Bana göre bu, inovasyonu boğmak yerine kripto para ve blockchain teknolojisinin faydalarına odaklanan daha ölçülü bir yaklaşımdır.”
Bu gelişmeler, Batı’daki kripto para düzenleme yarışının henüz bitmediğini ve önümüzdeki dönemin yatırımcılar, şirketler ve kullanıcılar için kritik olacağını gösteriyor.
Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla!
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.