Küresel finans devi BNY Mellon, dijital varlık alanındaki stratejik hamlelerine bir yenisini ekledi. Şirket, tokenleştirilmiş mevduatlar ve blok zinciri tabanlı ödeme sistemleri üzerine kapsamlı bir araştırma başlattı. Bu girişim, geleneksel bankacılıkla blockchain teknolojisinin giderek daha fazla entegre olmaya başladığının somut bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
45 trilyon dolardan fazla varlığı yöneten BNY Mellon, bu adımla yalnızca teknolojik yenilik peşinde değil; aynı zamanda geleceğin finansal altyapısını şekillendiren lider kurumlar arasında yer almayı hedefliyor.

Neden Önemli?
BNY Mellon’un araştırması, finans sektöründe üç temel eğilimi öne çıkarıyor:
- RWA (Gerçek Dünya Varlıkları) tokenizasyonu artık kalıcı bir dönüşüm süreci olarak görülüyor.
- Blockchain tabanlı mevduatlar, geleneksel bankacılığın dijital dönüşümünü hızlandırıyor.
- Likidite, hız ve şeffaflık artık tercih değil, zorunlu bir standart haline geliyor.
Bloomberg’e göre banka, bu projeyle işlem verimliliğini artırmayı, şeffaflığı güçlendirmeyi ve zincir üstü finansal altyapıların uygulanabilirliğini test etmeyi amaçlıyor.
İlginizi Çekebilir: Altcoin’lerde Yükseliş Hareketleri Yakında Başlayabilir!
Tokenleştirilmiş Mevduatlar Ne Sağlayacak?
BNY Mellon’un üzerinde çalıştığı model, geleneksel banka mevduatlarının dijital token’lara dönüştürülmesini öngörüyor. Bu sistemin getirebileceği avantajlar şöyle sıralanıyor:
- Banka işlemleri için 7/24 transfer imkânı
- Akıllı sözleşmelerle otomatik faiz, ödeme ve kredi süreçleri
- Zincirler arası varlık transferlerinde düşük maliyet
- Kurumsal yatırımcılar için artan likidite ve hız
Kısacası, tokenleştirilmiş mevduatlar, bankacılığın blockchain tabanlı yeni bir versiyonunu temsil ediyor.
Blockchain Ödemeleri ve Stablecoin Entegrasyonu
BNY Mellon’un araştırmaları yalnızca mevduat tokenizasyonuyla sınırlı değil. Kaynaklara göre banka, stablecoin’ler veya kendi geliştireceği tescilli dijital ödeme çözümleriyle sınır ötesi işlemleri daha hızlı ve düşük maliyetli hale getirmeyi planlıyor. Bu yaklaşım, geleneksel ödeme sistemlerinin yavaş ve maliyetli yapısına karşı blockchain tabanlı alternatiflerin yaygınlaşmasını destekleyebilir.
ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) ile Federal Rezerv (Fed), tokenleştirilmiş ürünlere yönelik incelemelerini artırmış durumda. Bu nedenle BNY Mellon’un, inovasyonla birlikte uyumluluk konusuna da öncelik vermesi gerekiyor. Uzmanlara göre düzenleyici çerçevenin netleşmesi halinde, bu tür girişimler DeFi ile geleneksel finansı birleştiren yeni standartların oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Sektörel Etki ve Gelecek Perspektifi
BNY Mellon’un bu adımı yalnızca bir araştırma değil, aynı zamanda piyasalara güçlü bir sinyal olarak görülüyor. Analistler, bu gelişmenin özellikle Ethereum tabanlı RWA projelerine ilgiyi artırabileceğini ve kurumsal yatırımcıların tokenleştirilmiş varlıklara güvenini güçlendireceğini belirtiyor.
Kısa vadede etkiler sınırlı olsa da uzun vadede bu girişimin, DeFi’ye kurumsal sermaye akışını hızlandırması, bankacılığın işleyişini yeniden tanımlaması ve
Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.



Diğer bankalarında eşlik etmesi lazım