Ahmet Bedirhan Arvas 
ABD Başkanı Donald Trump’ın ithalat tarifelerini yeniden gündeme taşıması, küresel finans piyasalarında ve Bitcoin için şiddetli dalgalanmalara neden oldu. S&P 500, yalnızca iki işlem gününde 5 trilyon dolarlık piyasa değeri kaybı yaşadı bu, COVID-19 pandemisinin ilk çalkantılı günlerini bile gölgede bırakan, tarihi bir düşüştü.
Bu şok dalgası; Apple, Microsoft ve Nvidia gibi piyasa devi şirketlerin hisselerinde ani satışları tetiklerken, geleneksel yatırımcılar panik havasına kapıldı. Ancak bu esnada Bitcoin (BTC), sadece %3,7’lik bir düşüşle oldukça dayanıklı bir duruş sergiledi. Bu ayrışma, Bitcoin’in “dijital altın” söylemini yeniden güçlendirirken, yatırımcılar açısından da önemli bir sinyal verdi: Bitcoin artık sadece riskli bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda sistemik kriz dönemlerinde değer koruyan bir varlık olarak görülmeye başlanıyor.
Bitcoin Diğer Piyasalara Kıyasla Daha Güçlü Duruyor
Blockchain oracle girişimi Zeeve’in COO’su Marcin Kazmierczak’a göre, bu ayrışma Bitcoin’in küresel piyasalarda olgunlaşan konumunun bir göstergesi. Kazmierczak, Cointelegraph’a verdiği demeçte şu sözleri kaydetti:
“Bitcoin’in sabit arz modeli, enflasyonist baskılarla baş etmekte zorlanan itibari para birimlerine kıyasla yapısal bir avantaj sağlıyor. Bugün tanık olduğumuz şey, Bitcoin’in yalnızca yatırım aracı değil, küresel ekonomik istikrarsızlıklara karşı bir koruma mekanizması olarak algılanmaya başlanmasıdır.”
Aynı günlerde açıklama yapan Nexo analisti Iliya Kalchev ise Bitcoin’in 82.000 dolar üzerindeki desteğini koruduğunu ve bu seviyenin altında ciddi bir zorunlu satış baskısının oluşmadığını vurguladı. Bu durum, yatırımcıların Bitcoin’e olan güvenini ve yapısal talebin hâlâ güçlü olduğunu ortaya koydu.
Bu yazı da dikkatinizi çekecektir: Solayer (LAYER) Neden Takip Edilmeli? İnceleme ve Teknik Analiz
Bitcoin’e Olan Güven Artarken Hisselere Olan Mesafe Artıyor
Trump’ın getirmeyi planladığı tarifeler, ithalat maliyetlerini artırarak enflasyonu tetikleyebilecek bir tehdit unsuru oluştururken, yatırımcılar volatilitenin yüksek olduğu bu dönemde daha öngörülebilir ve kısıtlı arzı olan varlıklara yönelmeye başladı. Özellikle FED’in faiz indirim döngüsüne girmesi ve parasal gevşeme beklentilerinin yeniden canlanması, Bitcoin gibi arzı sınırlı varlıkları daha cazip hale getiriyor.
Bu eğilim, altın ve Bitcoin arasında daha sık yapılan karşılaştırmaları da besliyor. Altın, tarihsel olarak ekonomik belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak tercih edilirken, Bitcoin’in son dönemdeki davranışı, onu modern yatırımcılar için dijital bir alternatif haline getiriyor.
Bitcoin’in Güçlü Duruşu Gelecek İçin Ne Anlama Geliyor?
Finansal piyasalarda sıkça dile getirilen bir ifade vardır: “Piyasa korkarken, güçlü olanlar ayakta kalır.” Bitcoin’in son kriz dönemindeki performansı, onu yalnızca spekülatif bir araç olmaktan çıkarıp, portföy çeşitliliği arayan kurumsal ve bireysel yatırımcılar için stratejik bir varlık sınıfına dönüştürme potansiyeli taşıyor.
Özellikle ABD’deki makroekonomik gidişatın seçim yılı etkisiyle karmaşıklaşması, jeopolitik gerilimlerin artması ve küresel borç yükünün sürdürülemez boyutlara ulaşması gibi etkenler göz önüne alındığında; Bitcoin’in yeni bir rol üstlenmeye başladığını söylemek yanlış olmaz: Geleneksel finansal sistemin dışına çıkarak, yeni nesil yatırımcılara ekonomik sığınak sunmak.
Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla!
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.