Birleşik Krallık, yeşil finans, renminbi (Çin yuanı) ticareti, sukuk (kira sertifikası) ihracı ve son zamanlarda kripto alanında öncülük etme hedeflerini tanıtarak finansal inovasyonda lider olma konusundaki gururunu her zaman dile getirmiştir. Ancak, blockchain ve dijital varlıklar konusunda ülkenin duruşu retorikten öteye gitmiyor gibi görünüyor. Dünyadaki diğer ülkeler bu alanlarda büyük ilerlemeler kaydederken, Birleşik Krallık geride kalıyor.
Blockchain tahvilleri ülke içinde konuşulsa da, gelişmeler zayıf kalmışa benziyor. 2022 yılında geleneksel yollarla toplanan 7,3 trilyon dolarlık fonun yalnızca %0,02’si dijital tahvillerden sağlandı. Birleşik Krallık Borç Yönetim Ofisi (DMO) ve diğer oyuncular, blockchain’in devlet borcu için, yani “gilts” olarak adlandırılan tahviller için, kullanılmasına şüpheyle yaklaşıyor. Blockchain, ihraççılar ve yatırımcılar için geleneksel sistemlere gerçek bir alternatiften çok bir dikkat dağıtıcı unsur olarak görülüyor.
Bir diğer ana engel, Birleşik Krallık’ın yüksek derecede düzenlenmiş finans sektörüdür. Büyük finans kurumları hala blockchain teknolojisinin kullanımına karşı çıktığından, kripto girişimcileri bu alanda kendilerini göstermek için zorluk yaşıyor. Ayrıca, eski bankacılık sistemlerine blockchain eklemek oldukça maliyetli. Avustralya’nın borsa denemesi bu alanda başarısız oldu ve 171 milyon dolarlık bir zararla sonuçlandı.
İlginizi Çekebilir: Binance’in Yatırım Yaptığı Sophon Nedir?
Blockchain benimsenmesi, düzenleyici engellerle de mücadele ediyor. Mali Davranış Otoritesi (FCA), kripto reklamcılığı kısıtlamalarını sıkılaştırmış ve kara para aklamayı önleme prosedürleri getirmiş olsa da, Birleşik Krallık’ın düzenleyici sistemi AB’ye kıyasla daha kopuk kalmaktadır. Avrupa Birliği’nin Kripto Varlık Piyasaları Düzenlemesi (MiCA), şirketler ve yatırımcılar için daha net kurallar sunarak Birleşik Krallık’ın çabalarını gölgede bırakıyor.
Ayrıca, Ada’daki yatırımcı tutumu bu durgunluğa katkı sağlıyor. Artan volatilite ve son vergi reformları, kripto varlıklar üzerindeki sermaye kazançlarının vergi muafiyetini yarıya indirerek perakende katılımını düşürdü. Medyada yer alan kripto tabanlı dolandırıcılık haberleri de bu kötü algıyı daha da pekiştirdi.
Sonuç olarak, Birleşik Krallık’ın blockchain ve kripto inovasyonuna olan ilgisi yüzeysel kalmaya devam ediyor; köklü değişiklikler yapılmadıkça bu durum böyle kalabilir.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.