Ahmet Bedirhan Arvas 
Avrupa Adalet Divanı, uçtan uca şifrelenmiş mesajların arka kapılarının, ifade özgürlüğünü erozyona uğratacağını ve kullanıcıları güvenlik risklerine maruz bırakacağını belirtti.
Telegram ve Signal gibi uçtan uca şifrelenmiş mesajlaşma hizmetlerine arka kapı oluşturmanın, bilgisayar korsanlarına, kimlik hırsızlarına ve ayrım gözetmeyen devlet gözetimine kapı aralayacağı konusunda uyarmaktadır.
ABD vatandaşı Anton Podchasov’un davası üzerine verilen kararda mahkeme, Telegram’ın şifreli “gizli sohbet” özelliğini kullanan mesajların şifresini çözmesini isteyen hükümete karşı çıktı.
Mahkeme, suçluların kolluk kuvvetlerinden kaçınmak için uçtan uca şifreleme (E2EE) kullanabileceğini kabul ederken, şifreleme arka kapılarının sağlanmasının masum kullanıcıları tehlikeye atacağına ve ifade özgürlüğü haklarını erozyona uğratacağına karar verdi.
Bu yazı da dikkatinizi çekecektir: Bitcoin ve Kripto Paralarda Son Durum! – 15 Şubat
Şifreleme arka kapılarının, herkesi ayrım gözetmeksizin etkileyeceğini ve kişisel elektronik iletişimlerin genel ve ayrım gözetmeksizin rutin olarak gözetlenmesini mümkün kılacağını iddia etti.
European Court of Human Rights unequivocally protects encryption! 👏🏽
Today, the Court ruled in Podchasov v. Russia that forcing @Telegram to decrypt communications of its users is incompatible w/ the very essence of the European Human Rights Convention.https://t.co/YfiPKMMKkQ pic.twitter.com/j3YrfK0exm
— Natalia Krapiva 👩🏻💻🕊 (@natynettle) February 13, 2024
Mahkeme, “Şifreleme önlemleri gibi elektronik iletişimin gizliliğini koruyan teknik çözümler, diğer temel hakların kullanılmasını destekleyerek ifade özgürlüğü gibi hakların korunmasına katkıda bulunuyor” diye ekledi.
Mahkeme, şifreli iletişimlerin izlenmesinin, iletişim cihazlarına erişim gibi, şifreleme arka kapısı gerektirmeyen alternatif yollarının da mevcut olduğunu savundu.
Podchasov, ülkesinin hükümetine karşı ilk dava açtığı 2018’de, hükümetinin terörizm şüphesi altındaki kullanıcıların mesajlaşma kayıtlarını teslim etme talebinin, tüm kullanıcı iletişimlerinin şifresinin çözülmesine yol açacağını ve bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal edeceğini iddia etmişti.
Telegram, tüm kullanıcılar için şifrelemeyi zayıflatacak bir arka kapı olmadan bunun mümkün olmayacağını savunarak bu talebi reddetmişti. Bunun üzerine ülke, Nisan 2018’de Telegram’a erişimi engellemişti.
Podchasov’un davası birçok temyiz başvurusuyla ilerledi ve sonunda ülkenin yüksek mahkemesine ulaştı. Mahkeme, davayı reddetti ve nihayetinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.
Mahkeme, son kararında, ülkenin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Herkesin özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkı vardır” hükmünü ihlal ettiğine karar verdi.
Avrupa mahkemesi, Podchasov’un lehine karar vererek, E2EE iletişimlerinin şifresini çözme zorunluluğunun “demokratik bir toplumda gerekli görülemeyeceğini” ve güvenceler olmadan iletişime erişime izin veren yasaların haklara zarar verdiğini belirtti.
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.