Emre Yumlu 
Altın fiyatlarının ons başına 4.000 doların üzerine çıkmasıyla birlikte yatırımcılar arasında “Bitcoin mi, altın mı?” sorusu yeniden gündeme geldi. Ancak Bitcoin savunucusu ve piyasa analisti Matthew Kratter’a göre, bu yükseliş BTC sahiplerinin pozisyon değiştirmesi için yeterli bir gerekçe değil. Kratter, uzun vadede Bitcoin’in temel özellikleri nedeniyle altından daha güçlü bir değer saklama aracı olduğunu savunuyor.
Arz Dinamikleri: Göründüğünden Daha Kritik
Kratter’ın altını çizdiği en önemli noktalardan biri arz meselesi. Altının genellikle “kıt” bir varlık olarak görülmesine rağmen, küresel altın arzı her yıl ortalama %1–2 oranında artmaya devam ediyor. Bu oran düşük gibi görünse de, matematiksel olarak bakıldığında altın stoklarının yaklaşık her 40–50 yılda bir ikiye katlanması anlamına geliyor.
Üstelik bu artış her zaman öngörülebilir değil. Tarihte büyük ve beklenmedik altın keşiflerinin ciddi ekonomik sonuçlar doğurduğu örnekler mevcut. 16. yüzyılda Amerika kıtasından Avrupa’ya taşınan büyük miktardaki altın, İspanya ve Portekiz ekonomilerinde ciddi enflasyona yol açarak imparatorlukların zayıflamasında önemli rol oynamıştı.
Bitcoin cephesinde ise tablo çok daha net. Toplam arzın 21 milyon BTC ile sınırlı olması ve bu kuralın değiştirilememesi, Bitcoin’i uzun vadeli kıtlık açısından benzersiz bir konuma taşıyor.
Fiziksel Altının Dijital Dünyadaki Sorunları
Kratter’a göre altının bir diğer büyük dezavantajı, fiziksel yapısından kaynaklanıyor. Büyük miktarlarda altını taşımak, depolamak ve sigortalamak hem maliyetli hem de operasyonel olarak zor. Günümüzün yoğun şekilde denetlenen finansal ve lojistik ortamında, anlamlı miktarda altının sınırlar arasında hareket ettirilmesi neredeyse imkânsız hale gelmiş durumda.
Bu durum, altının dijital ekonomide para veya temel teminat olma rolünü ciddi şekilde sınırlıyor. Altın internet üzerinden transfer edilemezken, Bitcoin saniyeler içinde küresel ölçekte taşınabiliyor.
Tokenize Altın Gerçekten Çözüm mü?
Son yıllarda popülerleşen tokenize altın ürünleri ise Kratter’a göre yeni riskler barındırıyor. Fiziksel altının bir saklayıcı tarafından tutulup blockchain üzerinde temsil edilmesi, yatırımcıyı karşı taraf riskine açık hale getiriyor. Yeterli rezerv tutulmaması, itfa taleplerinin reddedilmesi veya devlet müdahaleleri gibi riskler bu ürünlerin temel zayıflıkları arasında yer alıyor.
Uzun Vadeli Perspektif Değişmiyor
Altın ile Bitcoin arasındaki tartışma sürecek gibi görünse de, Kratter’a göre Bitcoin; taşınabilirlik, doğrulanabilirlik, bölünebilirlik ve kesin arz sınırı gibi özellikleriyle dijital çağın ihtiyaçlarına çok daha uygun. Bu nedenle, kısa vadeli altın rallilerinin Bitcoin’in uzun vadeli değer önerisini zayıflatmadığı görüşü öne çıkıyor.
*Bu içerik kesinlikle yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır.
Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.