ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC) Başkanı Paul S. Atkins, kripto varlık düzenlemesinde uzun süredir beklenen netliği getirmeyi amaçlayan ‘Project Crypto’ girişiminin yeni aşamasını duyurdu. Philadelphia Fed Fintech Konferansı’nda konuşan Atkins, dijital varlıkların nasıl sınıflandırılması gerektiğine ilişkin kapsamlı bir “token taksonomisi çerçevesi” tanıttı.
SEC Başkanı: “Çoğu Kripto Token Menkul Kıymet Değil”
Konuşmasının en dikkat çeken bölümünde Atkins, “Günümüzde piyasada işlem gören kripto tokenlerinin büyük kısmı menkul kıymet değildir” ifadelerini kullandı. Bu açıklama, SEC’in önceki yönetimleri döneminde kripto sektörüne yönelik sert tutumundan önemli bir dönüş anlamına geliyor. Atkins, bir tokenın yalnızca blockchain üzerinde bulunmasının onu otomatik olarak menkul kıymet yapmadığını belirterek şu noktaların altını çizdi:
-
SEC, tokenları değerlendirmede Howey Testi’ni kullanmaya devam ediyor.
-
Ancak bu test, dijital varlıkların yapısına uygun şekilde daha esnek yorumlanmaya başlanacak.
-
“Tokenizasyon”, varlığın temel doğasını değiştirmez. Yani tokenize bir tahvil hâlâ tahvildir; tokenize bir hisse hâlâ hissedir.
-
Bir varlığa “token” veya “NFT” denmesi, onun yatırım sözleşmesi özelliklerine sahipse düzenlemeden kaçamayacağı anlamına gelir.
Atkins’in bu yaklaşımı, kripto sektöründe belirsizliğe neden olan “her şey menkul kıymet” bakış açısını yumuşatıyor.

Yeni Token Sınıflandırma Çerçevesi: İki Temel İlke
SEC’in geliştirdiği yeni taksonomi çerçevesi, dijital varlıkların hangi yasal kategoriye girdiğini daha net belirlemek için iki temel ilke üzerine kuruldu:
- Tokenize geleneksel varlıklar, orijinal statülerini korur: Token haline getirilen tahvil hâlâ tahvildir. Bu varlıklar menkul kıymetler yasasına tabi olmaya devam eder.
- Bir varlığı “token” veya “NFT” olarak etiketlemek onu SEC gözetiminden muaf kılmaz: Yatırımcılar başka birinin çabasıyla kâr bekliyorsa, bu token bir yatırım sözleşmesi olabilir. Yani token formatı, yasal sınıflandırmayı otomatik olarak değiştirmez.
Bu model, Howey Testi’nin modernize edilmiş bir versiyonu olarak değerlendiriliyor.
İlginizi Çekebilir: Santiment: Kasım Ayında Sürpriz Bir Kripto Rallisi Görülebilir!
Tokenlar Zaman İçinde Statü Değiştirebilir
Atkins, birçok kripto projesinin zaman içinde evrim geçirdiğini belirtti:
-
Bir token ilk satış aşamasında menkul kıymet olarak değerlendirilebilir.
-
Ancak proje yeterince merkeziyetsiz hâle geldiğinde token artık menkul kıymet olmayabilir.
Bu açıklama, geçmişte Ethereum’un SEC tarafından “merkeziyetsizlik nedeniyle menkul kıymet olmadığı” şeklindeki değerlendirmesine benzer bir yaklaşım getiriyor.
Atkins bu durumu, eski bir tarım davasına atıfla şöyle açıkladı:
“İş ortaklığı sona erdiğinde arazi artık menkul kıymet değildir. Aynı şekilde, merkeziyetsizlik sağlandığında token da menkul kıymet niteliğini kaybedebilir.”
Neden Önemli?
Bu açıklamalar, kripto endüstrisi açısından gerçekten de önemli bir dönüm noktasına işaret ediyor. SEC ile sektör arasında yıllardır devam eden belirsizlik ve gerilim, daha net bir çerçeve sayesinde azalabilir. Tokenların menkul kıymet olup olmadığına ilişkin tartışmaların netleşmesi, hem projeler hem de yatırımcılar için daha öngörülebilir bir ortam yaratacak. Aynı zamanda kripto borsaları, bu yeni sınıflandırma sayesinde listeleme politikalarını daha sağlam ve uyumlu şekilde şekillendirebilir.
Tüm bu gelişmeler, ABD’de kripto inovasyonunun yeniden hız kazanmasına zemin hazırlayabilir. Paul Atkins’in yaklaşımı, şimdiye kadar ortaya konan en net ve en kapsamlı düzenleyici tutumlardan biri olarak görülüyor.
Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.


