Haciyev Reşit 
ABD Merkez Bankası (FED), Ekim ayındaki toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimi yapmış olsa da, Aralık ayında yeni bir indirim gelip gelmeyeceği konusunda piyasalarda görüş ayrılığı yaşanıyor. FED Başkanı Jerome Powell, faiz indirimlerinin “garanti olmadığını” açıkça ifade ederken, piyasalar hâlâ daha gevşek bir para politikasını fiyatlamaya devam ediyor.
Subadra Rajappa: “Piyasalar Gerçekçi Değil”
Societe Generale’in faiz stratejisti Subadra Rajappa, yatırımcıların beklentilerinin “fazla iyimser” olduğunu belirtti. Rajappa’ya göre piyasalar, Powell’ın temkinli tonuna rağmen agresif faiz indirimi senaryolarını fiyatlamayı sürdürüyor.
“FED Başkanı Powell, Aralık ayında bir faiz indiriminin kesin olmadığını açıkça söyledi. Ancak piyasa hâlâ para politikasında aşırı bir genişlemeyi fiyatlıyor.”
Rajappa, FED’in son iki faiz indirimini istihdam piyasasındaki olası zayıflamayı öngörerek önleyici adımlar olarak attığını, ancak bundan sonraki adımlar için manipülasyon alanının daraldığını vurguladı. Analiste göre ABD ekonomisi hâlâ görece güçlü durumda, ancak enflasyon görünümü inatçı bir şekilde yüksek kalmaya devam ediyor.
Wells Fargo CEO’su Scharf: “Faiz Kararları Risk Yönetiminin Bir Parçası”
Wells Fargo CEO’su Charlie Scharf, New York Ekonomik Kulübü’nde yaptığı konuşmada, FED’in faiz politikasına ve ekonomik risklere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Scharf, FED Başkanı Jerome Powell’ın iletişim tarzını şeffaf bulduğunu ve faiz indirimlerini “ekonomik risk yönetimi” çerçevesinde değerlendirdiğini söyledi.
“Powell görevini olabileceği kadar açık yürütüyor. Faiz kararlarının hiçbir zaman risksiz bir cevabı yok; önemli olan aşağı yönlü riskleri kontrol altında tutmak.”
Scharf, FED Başkanlığı görevini “nankör bir iş” olarak tanımlayarak, alınan her kararın eleştiriye açık olduğunu vurguladı. Ancak Powell’ın durumu net biçimde analiz ettiğini ve “karar sürecini olabildiğince şeffaf yönettiğini” söyledi.
İlginizi Çekebilir: Coinbase’ten Dev Bitcoin Hamlesi: Milyon Dolarlık Alım!
Piyasa Beklentileri ile FED Arasında Uçurum
Piyasalarda hâlen Aralık ayında bir faiz indirimi olasılığı fiyatlanıyor olsa da, FED yetkililerinin açıklamaları bu beklentinin gerçekçi olmayabileceğine işaret ediyor. Rajappa gibi analistler, FED’in yılın son toplantısında bekle-gör yaklaşımını sürdürme olasılığının arttığını söylüyor.
Powell’ın “Aralık ayında indirimin kesin olmadığı” yönündeki açıklaması sonrası,faiz indirimi olasılığına ilişkin piyasa beklentisi %90’dan %70’e gerilemişti. Buna rağmen bazı yatırımcılar, FED’in 2026 başında kademeli bir faiz gevşeme sürecine yeniden başlayabileceğini öngörüyor.
“Aşağı Yönlü Riskleri Korumak Daha Önemli”
Scharf, faiz indirimi kararı alınırken temel önceliğin riskleri yönetmek olduğunu vurguladı. FED’in politikalarını değerlendirirken “büyüme” ve “enflasyon” arasında hassas bir denge kurması gerektiğini belirtti.
Scharf ayrıca, düşük faiz oranlarının tüketiciler üzerindeki olumlu etkisine dikkat çekti. Yapay zekâ dönüşümüyle birlikte iş kayıplarının artabileceğine işaret eden Scharf, “düşük faiz oranlarının özellikle en çok mücadele eden kesimlere destek sağlayabileceğini” belirtti.
Aralık Kararı Kritik Olacak
Aralık toplantısı, FED’in 2025 yılı para politikasının yönünü belirleyecek önemli bir dönüm noktası olacak. Analistler, Powell ve FOMC üyelerinin enflasyonun kalıcılığı ve istihdam gücü konusundaki değerlendirmelerinin bir sonraki faiz adımını belirleyeceğini söylüyor. Şimdilik tablo net: FED, enflasyonun tamamen kontrol altına alındığından emin olana kadar agresif indirimlere mesafeli durmayı sürdürecek.
Son dakika kripto para haberleri için hemen tıkla
Konu ile ilgili yorumlarınızı bize yazabilirsiniz. Ayrıca, bu tarz bilgilendirici içeriklerin devamının gelmesini isterseniz, bizleri Telegram, Youtube ve Twitter kanallarımızdan takip edebilirsiniz.